 |
T.C.
YARGITAY
15. Hukuk Dairesi
E: 1988/2868
K: 1989/1781
T: 06.04.1989
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Taraflar arasındaki davanın Trabzon Asliye 1. Hukuk Hakimliğince görülerek mahkeme ilamında belirtilen gerekçelere binaen verilen 18.4.1988 tarih ve 5088-447 sayılı hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş olmakla gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Davacı, davalıya ait arsa üzerinde kat karşılığı inşaat yapmak için anlaştıklarını, bir kısım inşaatı yaptığını, ancak belediyenin arsayı istimlak etmesi üzerine arsa bedeli ile beraber yapılan inşaat karşılığı davalıya ödendiği halde kendisine isabet eden bölümü ödemediğinden tahsilini istemiştir.
Mahkemece bilirkişi kurulunun verdiği rapora dayanılarak ödetme kararı verilmiştir.
Bu kısa açıklamadan anlaşılacağı üzere sözleşme kurulduktan sonra tarafların iradesi dışında kalan istimlak işlemi nedeniyle akdin aynen ifası imkansız duruma gelmiş bulunmaktadır.
Kural olarak borçluya yükletilmesi mümkün olmayan haller nedeniyle borcun ifası olanaksız duruma gelirse borç kendiliğinden söner. (BK.117/1). Bu durumda karşılıklı edimler yerine getirilemeyeceğinden borçlunun haksız iktisaba ilişkin hükümler gereğince almış olduğu şeyleri geri vermek zorunda olduğu gibi diğer taraftan artık akdin yerine getirilmesini de isteyemez.
Öte yandan taraflar arasındaki protokol satış vaadini içerdiği halde adiyen düzenlenmiş olduğundan esasen geçersiz olup buna dayanılarak davalının akdin ifasını engellediği ileri sürülemez. Bu durumda dahi sebepsiz mal hükümlerinin olayda uygulanması gerekir.
O halde mahkemece, davacının yaptığı inşaat için idarece takdir edilen ve davalıya ödenmiş bulunan istimlak bedelinin ödetilmesi ile yetinilmesi gerekirken yazılı olduğu şekilde akdin ifası halinde uğranılacak zarar bilirkişilere hesabettirilerek hüküm kurulması yanlıştır.
SONUÇ : Yukarda açıklanan nedenlerle hükmün temyiz eden davalı yararına BOZULMASINA, 6.4.1989 gününde oybirliğiyle karar verildi.