 |
T.C.
YARGITAY
14. Hukuk Dairesi
E: 2004/6467
K: 2005/470
T: 3.2.2005
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
- KOMŞULUK HUKUKUNA AYKIRI DAVRANIŞ
- HÜKMÜN AÇIK OLMAMASI
İçtihat Özeti: Komşuluk hukukunun öngördüğü sınırları aşan kullanım varsa, mahkemece bu zararlı davranışın giderilmesi ve giderimin nasıl yerine getirileceğinin, bu konudaki yükümlülüklerinin neler olduğu hüküm yerinde açıkça gösterilmelidir.
(4721 s. MK. m. 683, 737)
(1086 s. HUMK. m. 275, 388)
Davacı tarafından, davalı aleyhine 2.1.2004 gününde verilen dilekçe ile meni müdahale ve kal istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 15.7.2004 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı Ali Osman tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
Dava komşuluk hukukuna aykırı davranışın giderilmesi istemine ilişkindir.
Davada davalının yangın tehlikesi meydana getirecek davranışlarda bulunduğu gibi, çatısından gelen yağmur sularının temelde zarar meydana getirdiği iddia edilmiştir. Gerçekten Medeni Kanunun 683. maddesi uyarınca malik olan kimse taşınmazında kullanma, yararlanma ve tasarruf yetkisine sahip ise de, anılan yasanın taşınmaz mülkiyet hakkının kısıtlanmalarını düzenleyen "komşu hakkı" bölümünde yer alan 737 maddesinde taşınmaz mülkiyetinden doğan yetkilerin kullanımında komşuları etkileyecek taşkınlıktan kaçınılması gereği hükme bağlanmıştır.
Komşuları etkileyecek durumun varlığını uyuşmazlığın niteliğine, yerel adete göre komşular arasında hoşgörüyü aşan bir olgu olup olmadığına bakarak saptamak gerekir. Eğer sözü edilen ölçülere göre komşuluk hukukunun öngördüğü sınırları aşan kullanımın varlığı belirlenirse, mahkemece bu zararlı davranışın giderilmesi ve giderimin nasıl yerine getirileceğinin, bu konudaki taraf yükümlülüklerinin neler olduğunun hüküm yerinde açıkça gösterilmesi zorunludur.
Somut olayda; keşiften sonra verilen bilirkişi raporunda tarafların komşu oldukları, iki tarafın da ayrı ayrı tedbir almaları gerektiği söylenmişse de, bu tedbirlerin neler olduğu, nasıl uygulanacağı konusunda beyanda bulunulmamıştır. Esasen çap uygulamalarıyla görevli bilirkişiden uzmanlığı icabı bu hususta beyanda bulunması da beklenemez. Çekişmenin giderilmesi açısından HUMK.nun 275. maddesi hükmünce oy ve görüşüne başvurulacak bilirkişi inşaat mühendisidir. O halde, mahkemece konusunda uzman bilirkişi ile yeniden keşif yapılarak, ileri sürülen iddiaların gerçekliği saptanıp, tespit edilirse yanlar arasındaki çekişmenin giderilme biçimi belirlenmeli ve buna ilişkin infaza olanaklı hüküm kurulmalıdır. Bütün bu yönler gözardı edilerek istem eksik araştırmayla reddolunduğundan karar bozulmalıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, hükmün davacı yararına (BOZULMASINA), peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 3.2.2005 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.