 |
T.C
YARGITAY
14. HUKUK DAİRESİ
E: 2004/4436
K: 2004/5304
T: 01.07.2004
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
- ELBİRLİĞİ MÜLKİYETİ
- MİRAS BIRAKANLA İLGİLİ DÜZELTME
- AKTİF HUSUMET EHLİYETİ
1086 s. HUMK/13
4721 s. MK/702
Davacı İ. T. vekili tarafından, davalı Tapu Sicil Müdürlüğü aleyhine 18.9.2003 gününde verilen dilekçe ile tapuda kayıt düzeltilmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 27.2.2004 günlü hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davacı tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
Dava, tapu kaydına yanlış yazılan kimlik bilgilerinin düzeltilmesi isteğine ilişkindir.
Taşınmazların, kadastro tespiti ya da tapuya tescili sırasında mülkiyet veya diğer hak sahiplerinin isim, soy isim, baba adı, doğum tarihleri gibi kimlik bilgilerinin kayda eksik ya da hatalı işlenmesi, kayıt düzeltme davalarının kaynağını oluşturur. Bu nedenle de bu tür davalarla kimlik bilgileri düzeltilirken, taşınmaz malikinin değişmemesi, diğer bir anlatımla mülkiyet aktarımına neden olunmaması gerekir.
İsim düzeltme davaları, taşınmazın aynına ilişkin bulunduğundan HUMK'nun 13. maddesi uyarınca, taşınmazın bulunduğu yer mahkemesinde açılır.
Böyle bir davayı tapu maliki ile mirasçıları açabilir. Bunun yanısıra 1.1.2002 tarihinde yürürlüğe giren yeni Türk Medeni Kanunu'nun 702. maddesinin son fıkrası ile ortaklardan herbirinin topluluğa giren hakların korunmasını sağlayabileceği ve bu korumadan bütün ortakların yararlanabileceği öngörüldüğünden, elbirliği mülkiyetinde, ortaklardan herhangi biri de, tek başına tapuda miras bırakanla ilgili düzeltme isteyebilir. Ayrıca bu tür davanın, bir başka dava nedeniyle verilen yetkiye dayanılarak açılması da mümkündür. Böyle bir yetki verildiğinde, yetkiye dayanılarak dava açan kişinin, aktif dava ehliyeti vardır.
Tapu Sicil Müdürlüğü'ne yöneltilerek açılması gereken kayıt düzeltme davalarında, mahkemece sağlıklı bir inceleme yapılmalı, kayıt maliki ile ismi düzeltilecek kişinin aynı kişi olduğu kuşkuya yer vermeyecek şekilde saptanmalıdır. Bu saptama yapılırkende aşağıda açıklanan yöntem izlenmelidir.
- Düzeltilecek tapu kaydı tüm dayanakları ile birlikte getirtilmelidir.
- Nüfus Müdürlüğü'nden, kayıtta geçen kişi ile aynı kimlik bilgilerine sahip bir başka kişinin kaydının bulunup bulunmadığı sorulmalı, kaydı düzeltilecek kişinin nüfus kaydı, tapu ve dayanakları ile bağlantı oluşturacak şekilde incelenmeli, gerekirse kök kayıtlar da istenmelidir.
- Cumhuriyet Savcılığı aracılığıyla, taşınmazın bulunduğu mahalde kayıt maliki ile aynı ismi taşıyan başka kişi bulunup bulunmadığı araştırılmalıdır.
- İstem konusunda tanık dinlenmelidir.
- Tüm bu araştırmalar sonucu hala kesin bir kanaat oluşmamış ise, tanıklar ve varsa tespit bilirkişileri de taşınmaz başında dinlenerek keşif yapılmalıdır.
Açıklanan bu hususlar çerçevesinde inceleme ve araştırma sonucu, tapu ve nüfus bilgileri arasında bağlantı ve tutarlılık sağlandığında davanın kabulü yoluna gidilmelidir.
Ayrıca, davanın niteliği gereğince, yargılama harcı ve gerektiği hallerde vekalet ücreti maktu olarak belirlenmelidir.
Tapu Sicil Müdürlüğü de yasal hasım olduğundan yargılama giderlerinden sorumlu tutulmamalıdır.
Bu ilkeler ışığında somut olaya bakıldığında;
Davacı; murisi P. Y.'nin baba adının "Ahmet" olmasına rağmen, tapu kaydında yanlış yazılı olduğundan bahisle, nüfus kaydına göre murisin baba adının "Ahmet" olarak düzeltilmesini istemiştir.
Mahkemece; "davacı tarafından P. Y.'nin yanlış yazılı baba adının Ahmet olarak düzeltilmesinin istendiği, oysa tapu kaydında baba adının yazılı olmadığı, yazılı olmayan baba adının düzeltilmesinin mümkün olmayacağı" gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Davaya konu 3510 sayılı parselin hissedarları arasında bulunan P. Y.'nin, 6.9.1946 tarihli dayanak tapuyla taşınmazın maliklerinden olduğu, dinlenen tanık anlatımlarından; taşınmazın davacının murisi P.'ye ait olup, murise ait nüfus kayıt örneğinden de babasının adının "Ahmet" olduğu anlaşılmaktadır.
Davacının isteğinin; murisinin tapu kaydında eksik olarak yazılı bulunan kimlik bilgilerinin düzeltilmesi olduğu açıktır.
Davaya konu olayda; dosya kapsamına, toplanan delillere göre davacının murisinin taşınmazda paydaş olduğu anlaşıldığından, davanın kabulüne karar vermek gerekirken, yazılı gerekçeyle reddi yönünde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, temyiz itirazının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 440. maddesi uyarınca ilamın tebliğinden itibaren 15 günlük karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 1.7.2004 gününde oybirliği ile karar verildi.