 |
T.C.
YARGITAY
14. Hukuk Dairesi
E: 2004/1024
K: 2004/1886
T: 15.3.2004
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
İçtihat Özeti: Tapu maliki veya diğer hak sahiplerinin tapu kaydına yanlış ya da eksik yazılan isim, soy isim, baba adı, doğum tarihi gibi kimlik bilgilerinin düzeltilmesi için açılan kayıt düzeltme davalarında kimlik bilgileri rjüzeltilirken, taşınmaz malikinin değişmemesi, diğer bir anlatımla mülkiyet aktarımına neden olunmaması gerekir.
(743 sayılı MK. md. 924)
(4721 sayılı Medeni Kanun madde 1015)
Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 23.6.2003 gününde verilen dilekçe ile tapu kaydında ad, soyadı ve baba adı tashihi istenme, üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 25.12.2003 günlühükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğuanlaşılan te my iz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindekibütün kağıtlar incelenerekgereği düşünüldü:
Dava, tapu kaydına yanlış yazılan kimlik bilgilerinin düzeltilmesiisteğine ilişkindir.
Taşınmazların, kadastra tespiti ya da tapuya tescili sırasında mülkiyet veya diğer hak sahjplerinin isim, soy isim, baba adı, doğum tarihleri gibi kimlik bilgilerinin kayda eksik ya da hatalı işlen.mesi, kayıt düzeltme davalarının kaynağını oluşturur. Bu nedenle de bu/tür davalarla kimlik bilgileri düzeltilirken, taşınmaz malikinin değişmemesi, diğer bir anlatımla mülkiyet aktarımına neden olunmaması gerekir.
İsim düzeltme davaları, taşınmazın aynına ilişkin bulunduğundan HUMK.nun 13; maddesi uyarınca, taşınmazın bulunduğu yer mahkemesinde açılır.
Böyle bir davayı tapu maliki ile mirasçıları açabilir. Bunun yanısıra 1.1.2002 tarihinde yürürlüğe giren yeni Türk Medeni Kanununun 702. maddesinin son fıkrası ile ortaklardan herbirinin topluluğa giren hakların korunmasını sağlayabileceği ve bu korumadan bütün ortakların yararlanabileceği öngörüldüğünden, elbirliği mülkiyetinde; ortaklardan herhangi biri de, tek başına tapuda miras bırakanla ilgili düzeltme isteyebilir. Ayrıca bu tür davanın, bir başka dava nedeniyle verilen yetkiye dayanılarak açılması da mümkündür. Böyle bir yetki verildiğinde, yetkiye dayanılarak dava açan kişinin; aktif dava ehliyeti vardır.
Tapu Sicil Müdürlüğüne yöneltilerek açılması gereken kayıt düzeltme , davalarında, mahkemece sağlıklı bir inceleme yapılmalı, kayıt maliki ile ismi düzeltilecek kişinin aynı kişi olduğu kuşkuya yer vermeyecek şekilde saptanmalıdır. Bu saptama yapılırkende aşağıda açıklanan yöntem izlenmelidir.
1- Düzeltilecek tapu kaydı tüm dayanakları ile birlikte getirtilmelidir.
2- Nüfus Müdürlüğünden, kayıtla geçen kişi ile aynı kimlik bilgilerine sahip bir başka kişinin kaydının bulunup bulunmadığı soruımalı, kaydı düzeltilecek kişinin nüfus kaydı, tapu ve dayanakları ile bağlantı oluşturacak şekilde incelenmeli, gerekirse kök kayıtlar da istenmelidir.
3- Cumhuriyet Savcılığı aracılığıyla, taşınmazın bulunduğu mahalde kayıt maliki ile aynı ismi taşıyan başka kişi bulunup bulunmadığı araştırılmalıdır.
4- İstem konusunda tanık dinlenmelidir.
5- Tüm bu araştırmalar sonucu halakesin bir kanaat oluşmamış ise, tanıklar ve varsa tespit bilirkişileri de taşınmaz başında dinlenerek keşif yapılmalıdır.
( Açıklanan bu hususlar çerçevesinde inceleme ve araştırma sonucu, tapu ve nüfus bilgileri arasında bağlantı ve tutarlılık sağlandığında davanın kabulü yoluna gidilmelidir.
Ayrıca, davanın niteliği gereğince, yargılama harcı ve gerektiği hallerde vekalet ücreti maktu olarak belirlenmelidir.
Tapu Sicil Müdürlüğü de yasal hasım olduğundan yargılama giderlerinden sorumlu tutulmamalıdır.
Bu ilkeler ışığında somut olaya bakıldığında;
Davacı, 7 Ocak Mahallesi 218 ada 7 parsel sayılı taşınmazda adının ve baba adının hatalı yazıldığını soyadının ise hiç yazılmadığını belirterek nüfus kaydına göre düzeltilmesini istemiştir.
Mahkeme davanın kaBulün.e karar vermiş hükmü davalı vekili tenıyize getirmiştir. .
Dava konusu 7 parsel sayılı taşınmaz 1974 yılında yapılan kadastra çalışmaları sonucu Günnaz adına tapuya tescil edilmiş olup beyanlar hanesinde "Günnaz ölüdür. Tasarruf krakisindeki kerpiç ev Binnaz'a aittir" belirtmesi vardır. Kadastra tespitine dayanak kayıtlar ve tutanaklar getirtilmemiş, davacının ibraz ettiği vergi kaydının rıizalı taşınmaza ait olup olmadığı araştırılmamış, davacının naklen geldiği Tarsus İlçesi Mahallesi 84 hanedeki nüfus kaydı ile anne, baba kardeşleri ve evliliklerini gösterir nüfus kayıtları ilgili yerlerden istenerek kayıtlar arasında bağlantı kurulmamıştır. Tapu kayıtlarında malik olarak Günnaz, muhdesat sahibı olarak ise davacı. gösterilmiş
olup, Tapu sicil Müdürlüğünce bu şahısların aynı kişi olmadığı bildirilmiştir.
Cumhuriyet Savcılığınca yapılanaraştırmada ise tapu maliki ile davacının aynı kişi olduğu bildirilmiş, cevaplararasındaki çelişki giderilmemiş, tapu kaydında malikin ölü olduğu hususundaki belirtmenin dayarıığı araştırılmamıştır. Yazılı ilke ve yapılan açıklamalar doğrultusunda araştırma ve inceleme yapılarak, tarafların gösterecekleri delillerde toplanarak hepsinin birlikte değerlendirilmesi sonucu tapukaydında kimlik bilgilerinin düzeltilmesi istenen kişi ile davacının aynı kişi olup olmadığı tereddüte yer vermeyecek şekilde kesin olarak saptandıktan sonra bir karar vermek gerekirken eksik incelemeyle yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
Sonuç : Yukarıda yazılı nedenlerle, davalı vekilinin yerinde görülen temyiz itirazlarının kabulüne, usul ve yasaya aykırı hükmün (BOZULMASINA), 15.3.2004 tarihinde oybirliği ile karar verildi.