 |
T.C.
YARGITAY
14. Hukuk Dairesi
E: 2003/8009
K: 2004/895
T: 17.2.2004
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
- TAPU İPTALİ VE TESCİL
- EVLİLİK BİRLİĞİ İÇERSİMDE ORTAK KAZANÇLA EDİNİLEN TAŞINMAZ MAL
- MUVAZAA
- AKTİF HUSUMET EHLİYETİ
İçtihat Özeti: Evlilik birliği içersinde, ortak kazançla edinilen dava konusu taşınmazın 3. kişiye muvazaalı olarak satıldığı iddiasına dayalı tapu iptali ve tescil davasında, 4721 sayılı Kanunun yürürlüğe girdiği 1.1.2002 tarihinden önce edinilen nizalı taşınmaz yönünden mal ayrılığı rejiminin devam ettiği ve gerek eski ve gerekse yeni medeni kanunlarda eşlerin birbirlerine karşı hukuki ilişkiler nedeniyle dava uçamayacakları konusunda bir düzenleme bulunmadığı anlaşılmakla, eşlerin birbirleri ile yaptıkları hukuki tasarrufları nedeniyle dava açma olanaklarının bulunduğu kabul edilmelidir.
(743 s. MK. m. 165)
(4721 s. MK. m. hükümleri)
Davcı vekili tarafından, davalılar aleyhine 17.2.2002 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan muhakeme sonunda; davanın reddine dair verilen 16.4.2003 günlü hükmün Yargıtayca, duruşma-lı olarak incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü.
Dava, evlilik birliği içerisinde, ortak kazançla edinilen dava konusu taşınmazın 3. kişiye muvazaalı olarak satıldığı iddiasına dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
Mahkemece, evlilik birliğinin devam ettiği, Medeni Kanunun 244. maddesi uyarınca eşler arasında paylaşmalı mal ayrılığı rejiminin kabul edilmediği bu nedenle davacının aktif husumet ehliyetinin bulunmadığı gerekçeleri ile davanın reddine karar verilmiştir.
Hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Dava konusu taşınmaz 4721 sayılı Medeni Kanunun yürürlüğe girdiği 1.1.2002 tarihinden önce edinilmiş olup dava konusu taşınmaz yönünden mal ayrılığı rejimi devam etmektedir.
766 sayılı Medeni Kanunun 165. maddesinde; eşler arasında cebri icra yasağı düzenlenmiş ise de birbirlerine karşı hukuki ilişkiler nedeniyle dava açamayacaklarına ilişkin bir düzenleme getirilmemiştir. Aynı şekilde 4721 sayılı Medeni Kanunda da dava açma yasağı bulunmamaktadır.
Belirtilen nedenle eşlerin birbirleri ile yaptıkları hukuki tasarrufları nedeniyle dava açma olanakları bulunmakta olup, işin esasına girilerek tüm deliller toplandıktan sonra oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması doğru görülmemiş bozmayı gerektirmiştir.
Sonuç: Yukarıda yazılı nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün (BOZULMASINA), bozma nedenine göre diğer hususların incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının yatırana geri verilmesine, 17.2.2004 gününde oybirliği ile karar verildi.