 |
T.C.
YARGITAY
14. Hukuk Dairesi
E: 2003/7182 2003/7182
K: 2003/7542
T: 27.10.2003
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
3194/m. 18
1086/m. 76, 95/2
Davacılar vekili tarafından, davalı aleyhine 11.6.2002 gününde verilen dilekçe ile harici satış sözleşmesi gereğince tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 22.10.2002 günlü temyiz edilmeden kesinleşen hükmün Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 29.9.2003 gün 151981 sayılı tebliğnamesi ile HUMK.nun 427/6. maddesi gereğince kanun yararına bozulması istenilmiş olmakla, dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
KARAR : Davacılar vekili 11/6/2002 tarihli dilekçesi ile İstanbul İli Küçükçekmece İlçesi Kayabaşı Mahallesinde bulunan 1638 parsel sayılı taşınmazda davalının tapudaki müşterek mülkiyet şeklindeki hissesini davalıdan haricen satış aldıklarını beyanla, iptalen yirmiiki davacı adına eşit pay hisseli olarak tescilini istemiştir. Mahkeme davalı vekilinin duruşmada imzalı beyanı ile davayı kabul ettiği nedeniyle davanın kabulüne karar vermiştir. Hüküm temyiz edilmeksizin kesinleşmiştir.
Davanın esasını teşkil eden ve uygulanması gereken 3194 sayılı İmar Kanununun 18. maddesinin son fıkrası "... veraset yolu ile intikal eden, bu kanun hükümlerine göre şuyulandırılan Kat Mülkiyeti Kanunu uygulaması, tarım ve hayvancılık, turizm, sanayi ve depolama amacı ile yapılan hisselendirmeler ile cebri icra yolu ile satılanlar hariç, imar planı olmayan yerlerde her türlü yapılaşma amacıyla arsa ve parselleri ayıracak özel parselasyon planları satış vaadi sözleşmeleri yapılamaz" hükmünü içermektedir. Açıklanan Kanun hükmüne göre, imar planı olmayan yerlerde yapılaşma amacına yönelik olarak arsa ve parsellerin hisseleri ayrılarak satışı ve satış vaadi yasaklanmıştır.
Zira bu tür satışlarla oluşan hisseli parseller, düzensiz şehirleşmeyi "gecekondulaşmayı" beraberinde getirmektedir.
Kamu düzeni gereğince satışın yasaklandığı bu konuda davalının davayı kabul beyanının hukuki sonuç doğurmayacağı HUMK.nun 95/2 maddesinde açıkça belirtmesine rağmen, Mahkemece, İmar Kanununun 18/son maddesi gereğince, inceleme yapılarak dava konusu taşınmazın satışın kanunen yasaklanan nitelikte olup olmadığının HUMK.nun 76. maddesi gereğince re'sen araştırılması ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, davalının beyanına itibar ederek, davanın kabulüne dair verilen hüküm usul ve kanuna aykırı olduğundan bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının temyiz itirazlarının kabulü ile HUMK.nun 427/6. maddesi gereğince Küçükçekmece 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin yukarıda belirtilen hükmünün, hukuki sonuçları saklı kalmak üzere kanun yararına BOZULMASINA, bozma kararının bir örneğinin Resmi Gazete'de yayınlanmak üzere Adalet bakanlığına gönderilmesine 27.10.2003 tarihinde oybirliği ile karar verildi.