İçtihat Özeti: Tapu tahsis belgesine dayanarak istemde bulunanı davacı adına tescil kararı verilebilmesi için; tahsis kararına göre bedelin ödenmiş, nizalı taşınmazın bulunduğu yerde 2981 sayılı Kanuna göre imar geçirilerek önceden tahsis yapılan kişilere verilen yerler imar planında müstakil parselolarak gösterilmiş ve bağımsız tapular oluşturulmuş

olmalı ve ayrıca tahsise konu yerler kamu hizmetine ayrılmamış olmalı, imar planına göre konut alanında bulunmalıdır.

Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 14.9.2000 gününde verilen dilekçe ile kişisel hakka dayalı tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kısmen kabulüne kısmen reddine dair verilen 25.3.2003 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi bir kısım davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:

Davacı, davalı İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığına ait Gültepe Mahallesi 17 parsel sayılı taşınmazda 332 metrekarelik kısım için Şaban Nevzat'a tapu tahsis belgesi verildiğini, kendisinin nizalı yeri tapu tahsis belgesi sahibinden satış vaadi sözleşmesi ile aldığını, tahsis belgesine göre tapu verme koşullarının oluştuğunu ancak tapuda-ferağ verilmediğini belirterek tapunun iptali ile adına tescilini istemiştir.

Davalılardan tapu tahsis belgesi sahibi ve satış vaadi sözleşmesinin satıcısı Şaban Nevzat mirasçıları davayı kabul etmişler, Kağıthane Belediyesi haklarında açılan davanın husumet yönünden reddini istemiştir. Davalı Istanbul Belediye Başkanlığı ise, tahsis belgesine göre tapu verme koşullarının oluşmadığını ve 1999 tastik tarihli imar planına göre nizalı yerin belediye hizmet alanı olarak ayrıldığını bu nedenle özel mülke konu olamayacağını , savunmuştur.

Mahkeme davalı İstanbul Belediyesi adına kayıtlı 332/1899 hissenin iptali ile davacı adına tesciline, diğer davalılar hakkındaki çlavanın husumetten reddine karar vermiş, hükmü davalı İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı vekili temyize getirmiştir.

Tapu tahsis belgesinin bir mülkiyet belgesi olmayıp yalnızca fiili kullanmayı belirleyen zilyetlik belgesi olduğu, ilgilisine ancak kişisel hak sağlayabileceği ve salt tahsis belgesinin varlığının tahsis edilen yerin tahsis edilen adına tescilini sağlayamayacağı öğreti ve uygulamada kabul edilmektedir. Bu tür bir belgeye dayanarak istemde bulunan davacı adına tescile karar verilebilmesi için, nizalı taşınmazın bulunduğu yerde 2981 sayılı yasaya göre imar geçirilip önceden tahsis yapılan kişilere verilen yerler imar planında müstakil parselolarak gösterilmiş olmalı, bağımsız tapular oluşturulmalı ve ayrıca tahsise konu yerler kamu hizmetine ayrılmamış, imar planına göre konut alanında bulunmalıdır. Böyle hallerde davacıya hissede verilemez. Zira hisse verilirse davacı şahıs ile tapu maliki tüzel kişi arasında müıkiyet durumu doğar ve tüze! kişininbağımsız hareket etme olanağı ortadan kalkar. Değişik bir ifadeyle, tahsisin doğurduğu hak, tahsis kararına göre bedel alındıktan, imar planı yapıldıktan ve tahsis edilen yerler müstakil parsel haline getirilip herhangi bir kamu hizmetine tahsis edilmeyip imar planına göre konut sahası içinde kaldıktan sonra gündeme gelir.

Somut olayda dava konusu 6025 ada 17 parsel sayılı taşınmaz 332 metrekarelik miktarlı arsa olarak davalı İstanbul Belediyesi adına tapuda kayıtlı iken 1995 yılında Kağıthane Belediyesine ait 6025 ada 48 sayılı parsel ile tevhit edilmiş ve bunun sonucunda 1567/1899 hisse Kağıthane Belediyesi, 332/1899 hisse ise Istanbul Belediyesi adına tescil edilmiştir. Beyanlar hanesinde "parsel üzerinde" Şaban Nevzat adına tapu tahsis şerhi bulunduğu belirtmesi vardır. Mahallinde yapılan inceleme sonucu alınan bilirkişi raporunda, 2981/3290 sayılı yasa uyarınca yapılan ıslahimar uygulaması sonucu oluşan 6025 ada 17 sayılı parselin daha sonra Kağıthane Belediyesine ait taşınmazia birleştirildiği ve imar planında nizalı yerin belediye hizmet alanı, otopark ve kültür sitesf olarak ayrıldığı belirtilmiştir.

Dava. konusu taşınmazın Kağıthane Belediyesi ile İstanbul Belediyesi adına müşterek mülk olarak tapuda kayıtlı olup, tahsis belgesi veren idare ,adına oluşan müstakil ve bağımsız bir tapu sözkonusu olmadığı gibi, imar ,planında da kamu hizmet alanı olarak da ayrıldığı anlaşılmaktadır. Bu durumda tapu tahsis belgesine göre tapu verme koşulları oluşmadığı ve davanın tümden reddi gerektiği halde yazılı gerekçeyle davanın kısmen kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiştir.

Sonuç: Yukarıda yazılı nedenlerle, davalı vekilinin yerinde görülen temyiz itirazlarının kabulüne, usul ve yasaya aykırı hükmün (BOZULMASINA), peşin yatırılan temyiz harcının istek halinde yatırana iadesine, 3.11.2003 gününde oybirliğiyle karar verildi.

Diğer Bölümlerimiz +
Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini

Yargıtay Kararları 2007 2006 2005 2004 2003 2002 2001 1999 1998 1997 1996 1995 1994 1993 1992 1991 1990 1989 1988 1987 1986 1985 1984 1983 1982 1981 1980 1979 1978 1977 1976 1975 1974 1973 1927-1972