Hukuki.NET

T.C.
YARGITAY
14. Hukuk Dairesi
E: 2003/5069
K: 2003/6290
T: 23.9.2003

Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 


* TAPUDA İSİM DÜZELTİLMESİ
İçtihat Özeti: Kayıt düzeltme davalarında mahkemece sağlıklı bir inceleme yapılmalı, kayıt maliki ile ismi düzeltilecek olan kişinin aynı olduğu kuşkuya yer vermeyecek şekilde saptanmalıdır.
(4721 s. MK. m. 1027)
Davacı tarafından, davalı aleyhine 15.8.2002 gününde verilen dilekçe ile tapu kaydında soyadı ve baba adının düzeltilmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 21.3.2003 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
Dava, tapu kaydına yanlış yazılan kimlik bilgilerinin düzeltilmesi isteğine ilişkindir.
Taşınmazların, kadastro tespiti ya da tapuya tescili sırasında mülkiyet veya diğer hak sahiplerinin isim, soy isim, baba adı, doğum tarihleri gibi kimlik bilgilerinin kayda eksik ya da hatalı işlenmesi, kayıt düzeltme davalarının kaynağını oluşturur. Bu nedenle de bu tür davalarla kimlik bilgileri düzeltilirken, taşınmaz malikinin değişmemesi, diğer bir anlatımla mülkiyet aktarımına neden olunmaması gerekir.
Tapu Sicil Müdürlüğüne yöneltilerek açılması gereken kayıt düzeltme davalarında, mahkemece sağlıklı bir inceleme yapılmalı, kayıt maliki ile ismi düzeltilecek kişinin aynı kişi olduğu kuşkuya yer vermeyecek şekilde saptanmalıdır. Bu saptama yapılırken de aşağıda açıklanan yöntem izlenmelidir.
1 - Düzeltilecek tapu kaydı tüm dayanakları ile birlikte getirtilmelidir
  1. Nüfus Müdürlüğünden, kayıtta geçen kişi ile aynı kimlik bilgilerine sahip bir başka kişinin kaydının bulunup bulunmadığı sorulmalı, kaydı düzeltilecek kişinin nüfus kaydı, tapu ve dayanakları ile bağlantı oluşturacak şekilde incelenmeli, gerekirse kök kayıtlar da istenmelidir.
  2. Cumhuriyet Başsavcılığı aracılığıyla, taşınmazın bulunduğu mahalde kayıt maliki ile aynı ismi taşıyan başka kişi bulunup bulunmadığı araştırılmalıdır.
  3. İstem konusunda tanık dinlenmelidir.
  4. Tüm bu araştırmalar sonucu hala kesin bir kanaat oluşmamış ise, tanıklar ve varsa tespit bilirkişileri de taşınmaz başında dinlenerek keşif yapılmalıdır.
Bu ilkeler ışığında yapılan inceleme ve araştırma sonucu, tapu ve nüfus bilgileri arasında bağlantı ve tutarlılık sağlandığında davanın kabulü yoluna gidilmelidir.
Ayrıca, davanın niteliği gereğince, yargılama harcı ve gerektiği hallerde vekalet ücreti maktu olarak belirlenmelidir.
Tapu Sicil Müdürlüğü de yasal hasım olduğundan yargılama giderlerinden sorumlu tutulmamalıdır.
Bu ilkeler ışığında somut olaya bakıldığında;
Eldeki davada; davacı, tapuda "Zengin" yazılı soyadının "Uçar", "Mecit" yazılı baba isminin ise "Abdülmecit olarak düzeltilmesini istemiştir.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı Tapu Sici Müdürlüğü vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Tapuda isminin düzeltilmesi istenen davacı "Abdülbaki'nin" nüfus kayıtlarına göre, Abdülmecit ve Belkisa oğlu 9.11.1934 doğumlu Silvan İlçesi, Eşme köyü 138 numaralı hanede kayıtlı olduğu anlaşılmıştır.
Dosyada mevcut dava konusu taşınmazların tapulama tutanağı iktisap sütunlarının incelenmesinden de taşınmazların öncesinin Muhittin kızı Zeki-ye'ye ait iken 1962 yılında ölümü ile evlatları Abdülbaki ve Saliha'ya kaldığı, tapuda isminin düzeltilmesini isteyen "Mecit oğlu Abdülbaki Zengin" şeklinde yazılan kişinin "1950" doğumlu olduğu belirtilmek suretiyle tespit edildiği anlaşılmıştır.
Davacı, Abdülmecit oğlu Belkisa'dan olma 1934 doğumlu olduğunu ileri sürmüş ise de; dava konusu taşınmazların tapulama tutanağı iktisap sütununda yazılı tespit maliki Abdülbaki'nin anne adının Zekiye doğum tarihinin de 1950 olduğu belirtilmiştir. Mahkemece, bu çelişki giderilmeden hüküm kurulmuştur. Mülkiyet nakline yol açmamak için yukarıda açıklanan ilkeler doğrultusunda araştırma yapılarak sonucuna göre karar vermek gerekirken eksik araştırma ve soruşturmaya dayalı ve çelişki giderilmeden davanın kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
Sonuç: Yukarıda yazılı nedenlerle; davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün (BOZULMASINA), 23.9.2003 gününde oybirliği ile karar verildi.
İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • [Sorumluluk hukuku] Dijital Sağlık ve Yasal Düzenlemeler: Bitkisel Ürünlerin Online Satışı 
  • 01.05.2025 13:12
  • 2. küçük dairemde kira artış anlaşmazlığı 
  • 29.04.2025 15:42
  • Sözleşmede anarak whatsapp yazışmalarının yasal bildirim kanalı ilan edilmesi. 
  • 29.04.2025 00:17
  • Sözleşmedeki "görüş alınarak" ifadesi, görüşü alınan tarafa eylemi engelleme hakkı verir mi? 
  • 29.04.2025 00:03
  • [Babalık davaları] Evlat edinilen çocukların eski baba adı değişimi hk. 
  • 27.04.2025 11:06


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • YARGITAY KARARLARI :
    İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

    Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

    İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini