Hukuki.NET

T.C.
YARGITAY
14. Hukuk Dairesi
E: 2002/1629
K: 2002/2046
T: 21.3.2002

Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 


 
6183/m.24,30
 
Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 3.11.1995 gününde verilen dilekçe ile tapu iptal tescil ve tapudaki hacizlerin kaldırılması, birleşen dava satış vaadi sözleşmesinin iptali istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne birleşen davanın reddine dair verilen 2.11.2001 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı-davacı S.S.K vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
KARAR : Davacı Cemil G., 2 parsel sayılı taşınmazı 24.10.1995 tarihli gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi ile 10.000.000 TL'ye Erol ve Aksel A.'tan satın aldığını, tapuya şerh ettirdiğini belirterek, tapunun iptali ile adına tescilini istemiş, daha sonra 1998/1222 E.sayılı ve 11.11.1998 tarihinde açtığı ve eldeki dava ile birleşen davada ise T.E... Bankası, Sosyal Sigortalar Kurumu ve J.C B... P... Fabrik Gmbh. Co. Yu dava ederek haciz şerhlerinin silinmesini istemiştir.
Sosyal Sigortalar Kurumu ise 31.8.1998 tarihinde açtığı davada; F... Filtre A.Ş'nin prim borçları nedeniyle 6183 Sayılı Amme Alacaklarının Tahsili Usulü Hakkında Kanun uyarınca şirket yönetim kurulu başkanı Erol A. ve başkan Yardımcısı Edmon A. aleyhine icra takibi yaptıklarını ve çeşitli tarihlerde dava konusu 2 parsele haciz koydurduklarını, bu arada Erol A.'ın 2 parseldeki hissesini Cemil G.'e 24.10.1995 tarihli sözleşme ile satışını vaad edip, bunu da tapuya şerh ettirdiğini, bu satış vaadi sözleşmesinin 6183 Sayılı Amme Alacaklarının Tahsili Usulü Hakkında Kanunun 30. maddesine aykırı olduğunu, sözleşmenin taraflarının iyi niyetli olmadığını, alıcı Cemil'in F... Filtre A.Ş'nin borca batık olduğunu bilerek bu yeri aldığını, çünkü F... Filtre A.Ş'nin borca batık olduğunun tüm yerel basın ve televizyonlar tarafından haber konusu yapıldığını, alıcI Cemil'in iyi niyetli olsa da, olmasa da bu tasarrufun iptali gerektiğini belirterek, Cemil G. ve Erol A.'a karşı dava açarak, satış vaadi sözleşmesinin 6183 Sayılı Yasanın 24 ve devamı maddeleri gereğince iptalini istemiştir. Bu davada eldeki tapu iptal-tescil davası ile birleştirilmiştir.
Davalı Erol ve Aksel A., davacının haciz ve ipotekleri bilerek satın aldığını, bu nedenle satış bedelinin düşük olduğunu, bu şekilde tescili gerektiğini, ayrıca tapuyu verememe ihtimaline karşılık kendisine 50.000.000 T.L'lik teminat çeki verdiklerini, bunun iadesi ile ve tapunun şerhlerle birlikte tescili gerektiğini savunmuş, daha sonra ise 7.6.1996 tarihli celsede davayı tümden kabul etmişlerdir.
Mahkemece, 1.6.1999 tarihinde, 2 parsel sayılı taşınmazın davalı Erol ve Aksel A. adına olan tapu kaydının iptali ile 26.10.1995 şerh tarihinden önceki haciz ve takyidatlarla yükümlü olarak davacı Cemil G. adına tesciline, satış vaadi şerhinin tapuya işlendiği tarihten sonra konulan hacizlerin fekkine ve S.S.K'nın davasının reddine karar verilmiş, hükmü davalı-karşı davacı S.S.K vekili ve müdahil T.Emlak Bankası temyiz etmiştir. Hüküm Dairemizce, üzerinde haciz şerhleri bulunan Erol A. payı yönünden 6183 Sayılı Kanun hükümlerince inceleme yapılması gerektiğinden bahis ile bozulmuştur. Mahkeme bozmaya uymuş ve tekrar aynı kararı vermiştir. Bu kez hükmü S.S.K vekili temyize getirmiştir.
Dava gayrimenkul satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali-tescil ve haciz şerhlerinin kaldırılması ve karşı dava 6183 Sayılı Yasa gereğince tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Taraflar arasındaki uyuşmazlık, satış vaadi sözleşmesinin tapuya şerhinden sonra konulan hacizlerin kaldırılıp kaldırılmayacağı ve bu hacizlerin önceki tarihli şerh sahiplerine karşı ileri sürülüp sürülemeyeceği, amme borçlusu tapu malikinin bu tasarrufunun iptalinin mümkün olup olmadığı hususlarında toplanmaktadır.
Davacı Cemil'in dayandığı sözleşme usulünce düzenlenmiş geçerli bir sözleşmedir ve tapuya şerh verilerek kuvvetlendirilmiştir. Genel eşya hukuku ilkelerinden biri olan kıdeme itibar ilkesine göre; tapuya şerh edilmiş bu sözleşme kendisinden sonra tapuya şerh edilen haklardan önce gelir ve sonraki hak sahiplerine karşı ileri sürülebilir. Ancak, tapu malikinin yaptığı tasarruf işlemi, kamu borcunun tahsilini önlemek amacına yönelik, danışıklı bir işlem olduğu anlaşıldığı takdirde, bu tasarrufun iptali dava yolu ile istenebilir. İşte davalı-karşı davacı S.S.Kurumunun 6183 Sayılı Kanun gereğince açtığı iptal davasında tapuya şerh edilmiş satış vaadi sözleşmesinin geçerliliği tartışılabilir.
6183 Sayılı Yasanın 24. ve devamı maddelerinde düzenlenen iptal davalarında amaç, borçlunun hacizden önce ( yani henüz tasarruf yetkisinin kısıtlanmamış olduğu bir dönemde ) yapmış olduğu ve aslında geçerli olan tasarruf işlemlerinden, kamu alacağının tahsiline yetecek miktardaki tasarrufun kamu idaresini bağlamayacağına hükmetmek ve alacaklının tatmin edilmesini sağlamaktır. Burada tapu malikinin tasarrufu özel hukuk ilişkisi açısından geçerliliğini korumaktadır. Yani sözleşme Borçlar Kanunun genel hükümleri uyarınca, muvazaalı akitlerden farklı olarak geçerli ve taraflarını bağlayıcı niteliktedir.
Yargılama sonucu toplanan delillerden; S.S.Kurumunun amme alacağı sözleşmenin yapıldığı tarihten önce doğduğu, tapu maliki satıcının yörenin zengin ve tanınmış bir ailesinden olduğu, haklarında dava konusu taşınmazda dahil bir çok takip yapıldığı, davacının nizalı yere yakın yerde esnaflık yaptığı ve taşınmazı haricen 1994 yılından itibaren peyderpey satın aldığı ve satın aldığı aynı dönemlerde tapuya da hacizler geldiği anlaşılmaktadır. Bu durumda 6183 Sayılı Yasanın 30. maddesi gereğince S.S.K'nın davasının kabulü ile satış vaadi sözleşmesinin sadece satıcı ve alıcı arasındaki alacak borç ilişkisini gösteren bir belge olarak kabulü ile muvaaza nedeniyle ferağa icbar suretiyle tescil istemi yönünden geçersizliğinin tespitine ve tescil isteminin Erol A. hissesi yönünden reddine karar vermek gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA 21.3.2002 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • Türk Telekom Borç 
  • 13.06.2025 08:58
  • [Mal Paylaşımı davaları] Mal Paylaşımı dava sonucu alacak Nafakadan düşülebilir mi 
  • 12.06.2025 08:44
  • SGK sözleşmeli özel hastane Savcılığa şikayet edilebilir mi ? 
  • 11.06.2025 20:01
  • Fuzuli İşgalci Evin Demirbaşlarını Söküp Götürebilir Mi 
  • 11.06.2025 18:54
  • Solidworks Lisanssiz kullanımi yanlış adreste arama 
  • 10.06.2025 01:05


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • YARGITAY KARARLARI :
    İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

    Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

    İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini