 |
T.C.
YARGITAY
14. Hukuk Dairesi
E: 2001/8252
K: 2001/8747
T: 13.12.2001
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
* MİRAS PAYININ TEMLİKİ
* TAPU İPTALİ VE TESCİL
Karar özeti: Miras paylarının temlikine ilişkin olmak üzere mirasçıların birbiri ile yaptığı sözleşmelerin geçerli sayılabilmesi için yazılı olması yeterli olup resmi şekilde düzenlenmeleri şart değildir.
(743 s. MK. m. 612)
Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 25.10.1999 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 18.4.2001 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
Davacı, davalıların murisi Meryem'in dava konusu 202 parsel sayılı taşınmazdaki miras payını noterde düzenlenen sözleşme ile kendisine devrettiğini ileri sürerek davalılar adına olan payın iptali ile adına tescili isteminde bulunmuştur.
Bir kısım davalılar davanın reddini savunmuşlardır.
Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, miras payının temlikinden kaynaklanan tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
Medeni Kanunun 612. maddesi "miras haklarının temlikine müteallik mirasçıların birbiriyle akdedeceği mukaveleler ile hayatta bulunan ana yahut babanın müteveffa karı ve kocasından olan çocuklarıyla bu çocukları müteveffadan isabet eden hissenin temlikine müteallik akdedecekleri mukavelenin, yazılı olması şarttır..." hükmünü içermektedir. Bu kurala göre miras paylarının temlikine ilişkin olmak üzere mirasçıların birbiri ile yaptığı sözleşmelerin geçerli sayılabilmesi için yazılı olması yeterli olup resmi şekilde düzenlenmeleri şart değildir.
Somut olayda, dava konusu 202 parsel sayılı taşınmaz davacı ve davalılar adına iştirak halinde mülkiyet hükümleri gereğince kayıtlı olup, davacı 31.10.1975 tarihinde düzenlenen sözleşme uyarınca davalıların murisi Meryem'in payını satın almıştır, işte davacı bu sözleşmeye tutunarak satın almış olduğu payın adına tescili isteğinde bulunmuştur. Anılan madde uyarınca geçerli olan bu sözleşme, payını devreden mirasçının (davalıların murisi) halefi olan davalıları da bağlar. Subut için yeterli delil mevcut olup mahkemece davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu şekilde davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiş hükmün bozulması gerekmiştir.
Sonuç : Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün (BOZULMASINA), peşin alınan temyiz harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, 13.12.2001 gününde oybirliği ile karar verildi.