 |
T.C.
YARGITAY
14. Hukuk Dairesi
E: 2000/7366
K: 2000/7003
T: 6.11.2000
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
- TAPULU TAŞINMAZ
- ELATMANIN ÖNLENMESİ
Karar Özeti: Tapulu taşınmaza elatmanın önlenmesi için açılan bir davada mahkemece yapılacak iş; nizalı taşınmaz başında keşif yapılarak dayanak tapu kaydının mahalli bilirkişi ve tanıklar marifetiyle mahalline uygulanması suretiyle kapsadığı alanın belirlenmesi ve teknik bilirkişiye kesifi izlemeye elverişli rapor düzenlettirilerek müdahale edilen yerin bu tapu kapsamında kalıp kalmadığını tesbit edip sonucuna göre karar vermekten ibarettir.
(743 s. MK. m. 645)
(3402 s. Kadastro K. m. 20)
Davacı tarafından, davalılar aleyhine 16.9.1998 gününde verilen dilekçe ile tapulu taşınmaza vaki elatmanın önlenmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 9.5.2000 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi her iki taraf vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
Davacı, Şubat 324 tarih 149 numara ile tapuda kayıtlı taşınmazın, babası Abdullah'a ait olup, ölümü ile kendisine intikal ettiğini davalıların buraya müdahale ettiğinden bahisle önlenmesine karar verilmesini istemiş, mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hükmü her iki taraf temyize getirmiştir.
Mahkemece dava konusu taşınmaz başında yapılan keşif sırasında davacı dayanağı bu 324 tarih 149 numaralı tapu kaydının sınırları ve kapsamı tam olarak tespit edilmediği gibi, keşfi takiben fen elamanı tarafından düzenlenen raporda da, tapuda kayıtlı değirmen dava konusu yerin aşağısında gösterilmiştir. Mahkemece keşifte, dayanak tapu kaydının yerine tam olarak uygu-, laması gerekirken, davacıların delil olarak gösterdiği 1957 tarih 223 sayılı tahrir kaydını uygulayarak taraflar arasındaki sınırı tespit etmeye çalıştığı görülmüştür.
Mahkemece yapılacak iş, dava konusu taşınmaz başında keşif yapılıp, dayanak Şubat 324 tarih 149 numaralı tapu kaydı mahalli bilirkişi ve tanıklar marifetiyle hudutları gösterilmek suretiyle tam olarak yerine uygulanmalı kapsadığı alan belirlenmek ve teknik bilirkişiye keşfi izlemeye elverişli rapor düzenlettirilerek müdahale edildiği iddia edilen yerin, bu tapu kapsamında kalıp kalmadığını, tespit etmekten ve sonucuna göre karar vermekten ibarettir.
Mahkemece bu yönler gözetilmeden eksik inceleme ve araştırma ile hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
Sonuç: Yukarıda açıklanan nedenlerle tarafların temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün (BOZULMASINA), peşin alınan temyiz harcının istek halinde yatırana iadesine, 6.11.2000 gününde oybirliği ile karar verildi.