 |
T.C.
YARGITAY
14. Hukuk Dairesi
E: 2000/6677
K: 2000/7646
T: 21.11.2000
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
* ORMAN SINIRLARI İÇİNDEKİ MERAYA ELATMANIN ÖNLENMESİ
* ORMAN ÜRÜNLERİNDEN YARARLANMA HAKKINA ELATMANIN ÖNLENMESİ
Karar Özeti: 1- Devlet ormanları içinde mera, yaylak ve kışlak bulunabilir.
2- Orman ürünlerinden yararlanma hakkı, orman hangi köyün sınırları içinde kalıyorsa o köye aittir.
3- Tek başına bir köye ait bulunan mera, yaylak ve kışlakların tümünün veya bir parçasının bir başka köyün sınırlan içine alınmış olması halinde dahi, sınır değişikliği ikinci köye herhangi bir yarar sağlamayacak, ilk köy bu yerlerden eskisi gibi tek başına yararlanmaya devam edecektir.
(6831 s. OK. m. 20 vd., 31, 39)
(YİBK., 31.5.1965 tarih ve 1960/4 E, 1965/2 K. s.)
Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 10.2.1995 gününde verilen dilekçe ile meraya elatmanın önlenmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 4.5.2000 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
Davacı, Özyurt Köyü çekişmeli taşınmazın köylerine ait kadim mera olduğunu, davalı Selamet Köyünün bu meraya elattığını bildirerek bu tecavüzün önlenmesini istemiştir.
Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.
Hüküm, davacı Özyurt Köyü vekili tarafından temyize getirilmiştir.
Mahkemece, toplanan deliller hüküm kurmaya yeterli değildir. Taraflar arasındaki uyuşmazlığın, orman sınırları içindeki meraya elatmanın önlenmesi mi; yoksa orman alanındaki, orman ürünlerinden yararlanma hakkına
elatmanın önlenmesi isteminden mi kaynaklandığı kesin olarak saptanmamıştır. Nizalı taşınmaz, amenajman haritasında orman olarak gözüken bir sahada bulunmaktadır. 6831 sayılı Orman Kanununun 20. ve izleyen maddelerine göre, devlet ormanları içinde mera, yaylak ve kışlak bulunabilir. 6831 sayılı Kanunun 31-39. maddelerinde de, sınırları içinde kalan ormandan yararlanma hakkının, maddelerdeki prosedürüne uyulmak koşulu ile ormanın sınırında kaldığı köye ait olacağı öngörülmüştür. Öte yandan; 31.5.1965 gün 1960-4 esas, 1965/2 karar sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında "tek başına bir köye ait bulunan mera, yaylak ve kışlakların tümünün veya bir parçasının diğer bir köyün sınırı içerisine alınmış olması halinde dahi sınır değişikliğinin ikinci köye herhangi bir yarar sağlamıyacağı, ilk köyün bu yerlerden eskisi gibi tek başına yararlanacağı" belirtilmiştir.
Bu durumda, taraflar arasındaki uyuşmazlığın neden kaynaklandığı kesin olarak saptanmalıdır. Uyuşmazlık, orman alanındaki, orman ürünlerinden yararlanma hakkından kaynaklanıyor ise; amenajman haritasında orman olarak gözüken yerlerdeki mevcut orman ağaçlarının, idarenin izin ve kontrolü altında kesilmesi ve istihsalin de hangi köy sınırları içinde ise o yere ait olması gerekir. Uyuşmazlık, orman sınırları içinde kalan meraya elatmadan kaynaklanıyor ise; tapulama komisyonunun çizdiği sınır ve mülki sınırlar nazara alınmadan, orman içindeki meranın yeri belirlenmeli, teknik bilirkişice çizilecek krokide bu husus gösterilmeli, nizalı meraların kadim kullanma hakkının hangi köyde bulunduğu ve taraf köylerin kadim olup olmadığı araştırılıp, başka köylerden belirlenecek yerel bilirkişi ve taraf tanıkları taşınmaz başında dinlenerek, daha önce dinlenen yerel bilirkişi ve tanık anlatımları da nazara alınarak, tüm kanıtlar birlikte değerlendirilip ulaşılacak sonuca göre karar verilmelidir.
Bu itibarla, açıklanan biçimde bir inceleme ve soruşturma yapılmadan, eksik inceleme ve soruşturma ile davanın reddi doğru değildir.
Sonuç: Yukarıda yazılı nedenlerle, temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün (BOZULMASINA), peşin yatırılan temyiz harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, 21.11.2000 gününde oybirliği ile karar verildi.