 |
T.C.
YARGITAY
14. Hukuk Dairesi
E: 2000/4547
K: 2000/5772
T: 2.10.2000
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
- TAPUDA YÜZÖLÇÜMÜ VE SINIR DÜZELTİLMESİ
Karar Özeti: Yüzölçümü ve sınır düzeltilmesi istenen tapu kayamın dayanağının tescil ilamı ve tescil krokisi olduğu anlaşıldığı taktirde; mahkemece tescil krokisinin esas alınması, gayrisabit sınırlı tapu kayıtlarının miktarı ile geçerli olduğu ve sınır değişikliği isteklerinin hasımlı dava ile çözümleneceği hususlarının gözönünde tutulması gerekir.
(2644 s. Tapu K. m. 31)
(743 s. MK. m. 639, 645)
Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 1.8.1996 gününde verilen dilekçe ile yüzölçümü ve sınır tashihi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 16.7.1998 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı hazine temsilcisi tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
Davacı, 30.7.1996 tarih 9 sıra nolu tapuda kayıtlı taşınmazın zemindeki miktarının tapuda yazılı miktardan fazla olduğunu belirterek yüzölçümünün ve kuzey sınırında yazılı mera sınırının Beyazıt Abdullah mirasçıları olarak düzeltilmesini istemiştir.
Mahkeme, yüzölçümünün 46.210 metrekare kuzey sınırının ise Beyazıt Abdullah mirasçıları olarak düzeltilmesine karar vermiş,hükmü davalı hazine vekili temyize getirmiştir.
2644 sayılı Tapu Kanununun 5520 sayılı Yasa ile değişik 31. maddesinde gayrimenkul malların yüzölçümünün tapu sicilinde yazılı miktarlardan fazla çıkıpta bu fazlalığın bitişik taşınmaza elatmaktan ileri gelmediği ve sınırca da bir değişiklik olmadığı halde yüzölçümünün düzeltilmesine karar verilebileceği hükme bağlanmış olup, bu tür davalar nizasız kaza türündendir. Yüzölçümünün düzeltilmesine karar verilebilmesi için, tapu kaydında belirtilen sınırların sabit olması, sınırlarda değişiklik olmaması ve bu fazlalığın komşu taşınmazlara elatmaktan ileri gelmemesi gerekir. Sınırlarda değişiklik istenmesi durumunda, bu istem hasımlı dava ile görülür.
Davacının malik olduğu ve yüzölçümü ile sınırının düzeltilmesini istediği taşınmaz, 18.8.1954 tarihinde Sulh Hukuk Mahkemesinin 29.5.1953 tarihli kararına göre, Medeni Kanunun 639. maddesi gereği 19.397 metrekare olarak senetsizden tapuya tescil edilmiştir. Tescil adına yapılan şahsın mirasçılarından davacı 1996 yılında satın almıştır. Tapuda taşınmazın sınırları; doğusu Mustafa, güneyi Habibe, batısı yol, kuzeyi ise mera olarak tescil edilmiştir. Tescile esas mahkeme kararı eki tescil krokisi dosyaya getirtilmiş, ancak keşifte uygulanmamıştır.
Taşınmazların sınırının plan ve arz üzerinde konulan işaretler ile tayin olunacağı ve plandaki sınır ile arz üzerindeki sınırın birbirini tutmaması halinde asıl olanın plandaki sınır olacağı Medeni Kanunun 645. maddesi ile hüküm altına alınmıştır. Davacı, tapusunun dayanağı tescil ilamı ve tescil krokisidir. Ve bu krokide de miktar 19.397 metrekare olarak belirtilmiş olup mahkemece bu krokinin esas alınması gerekirken, Medeni Kanunun 645. maddesinin ve sabit sınırlı olmayan tapu kayıtlarının miktarları ile geçerli olduğu, sınır değişikliği istemlerinin hasımlı dava ile çözümlenmesi gerektiği hususlarının dikkate alınmadan yazılı gerekçe ile kabul kararı verilmesi doğru görülmemiştir.
Sonuç: Yukarıda yazılı nedenlerle, yerinde görülen temyiz itirazlarının kabulüne, usul ve yasaya aykırı hükmün (BOZULMASINA), 2.10.2000 gününde oybirliği ile karar verildi.