 |
T.C.
YARGITAY
14. Hukuk Dairesi
E: 2000/3890
K: 2000/4149
T: 12.6.2000
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
KİŞİSEL HAKKA DAYALI TAPU İPTALİ TESCİL
ESER SÖZLEŞMESİ
TEMLİK
TAZMİNAT
Karar Özeti: Yüklenicinin eser sözleşmesi uyarınca yapmakta olduğu binada payına düşen bağımsız bölümü üçüncü kişiye temliki geçerli olmakla birlikte, temellük edenin bu şahsi hakkını arsa sahibine karşı ileri süre bilmesi için, yüklenicinin edimini yerine getirmiş olması gerekir.
Edimini yerine getirmediği için arsa sahibi ile arasındaki eser sözleşmesi feshedilen yüklenici satış vaadi sözleşmesinin gereğini yerine getirmediği alıcıya karşı tam tazminatla sorumludur. Satış vaadi sözleşmesinde taraf olmayan arsa sahibi tazminattan sorumlu tutulamaz.
(818 s. BK. m. 162 vd., 213, 98/2)
Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 21.7.1995-15.4.1996 gününde verilen dilekçeler ile kişisel hakka dayalı tapu iptali ve tescil, İsmigül tarafından ayrıca kademeli olarak tazminat istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; tapu iptali ve tescil davalarının reddine İsmigül'ün tazminat isteminin kabulüne dair verilen 17.11.1999 günlü hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davacılar ve davalı S.S. 90 Konut Yapı Kooperatifi Başkanlığı vekilleri tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü.
Davacı, İsmigül, davalı Kooperatife ait 5 parsel sayılı taşınmaz üzerinde dayalı şirket tarafından yapılmakta olan binada E Blok 8 nolu bağımsız bölümü 9.2.1993 tarihli satış vaadi sözleşmesi uyarınca satın aldığını, yüklenicinin satış yetkisi olmasına rağmen tapuda ferağ vermediğini, kooperatif tarafından da eser sözleşmesinin fesh edildiğini ileri sürerek tapu iptali ve tescil, olmadığı taktirde 600.000.000 TL. daire bedelinin ödenmesini istemiştir.
Birleşen davanın davacısı Ahmet'e, aynı daireyi, arsa sahibinin vekili olan yüklenici firma temsilcisinden 4.2.1994 tarihli satış vaadi sözleşmesi ile satın aldığını belirterek taşınmazın kendi adına tescilini talep etmiştir.
Davalı, Kooperatif Başkanlığı davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, yüklenicinin şahsi hak kazanmadığı gerekçesiyle tapu iptali ve tescil istemlerinin reddine, davacı İsmigül'ün tazminat isteminin kabulüne karar verilmiştir. Hükmü, davacılar ve davalı Kooperatif Başkanlığı vekilleri temyize getirmiştir.
Dava, kişisel hakka dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Satıcı yüklenici eser sözleşmesi uyarınca yapmakta olduğu binada payına düşen bağımsız bölümü davacılara satmıştır. Borçlar Kanununun 162. ve devam, maddeleri uyarınca, yüklenicinin şahsi hakkını üçüncü kişilere temliki geçerlidir. Ancak, temellük edenlerin arsa sahibine karşı bu şahsi haklarını ileri sürebilmesi için yüklenicinin şahsi hakkını kazanması, yani edimini yerine getirmesi gerekir. Somut olayda, yüklenicinin edimini yerine getirmediği, inşaatın %10 seviyesinde tamamlanması nedeniyle sözleşmenin fesh edildiği yani şahsi hak kazanmadığı sabittir. Bu nedenle, tapu iptali ve tescil isteklerinin reddinde bir usulsüzlük görülmemiştir. Her ne kadar davacı Ahmet, taşınmazın kendisine arsa sahiplerini vekaleten satıldığını ileri sürmüş ise de 4.2.1994 tarihli sözleşmede satıcı, müteahhitliğini yaptığı binada payını sattığını açıkça belirtmiştir. Dayanak 26.7.1993 tarihli vekaletnamede satış yetkisi verilen dairelerde eser sözleşmesi uyarınca yüklenici payına düşen yerlerdir. Davacının emsal olarak gösterdiği Ankara onaltıncı Asliye Hukuk Mahkemesinin, 1997/643 esas, 1997/642 karar sayılı dosyada dava konusu olan 10 nolu bağımsız bölüm doğrudan arsa sahibine vekaleten satıldığından bu taşınmaz için verilen kabul kararı Dairemizce onanmıştır. Ahmet'e, satış vaadi sözleşmesi ile satış yapılırken satıcı yüklenici sıfatıyla satış yaptığından Ahmet'in temyizi itirazları yerinde görülmemiştir,
Davacı İsmigül, kademeli olarak aldığı dairenin tamamlanmış değerini tazminat olarak istemiştir. Her ne kadar eser sözleşmesi yüklenicinin, edimlerini yerine getirmemesi nedeniyle fesh edilmiş ise de; davacıya yaptığı satış geçerli olduğundan ve satış vaadi sözleşmesi gereğini yerine getirmediğinden Borçlar Kanununun 213. Ve 98/2. maddeleri uyarınca tam tazminatla sorumlu olması gerekir. Mahkemece sözleşme uyarınca dairenin bedeli saptanarak tazminata hükmedilmesi gerekirken, binanın tamamlanma oranına göre belirlenen değer üzerinden karar verilmesi doğru görülmemiştir. Davacı İsmigül'ün temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüştür.
Davalı kooperatifin temyizine gelince; yüklenici, eser sözleşmesi uyarınca payına düşen bağımsız bölümü sattığına, sözleşme gereği edimini yerine getirip, satılan bölümün tescilini isteme hakkını kazanmadığına göre, satış vaadi sözleşmesinin tarafı olmayan arsa sahibinin tazminattan sorumlu tutulması doğru görülmediğinden hükmün açıklanan nedenle de bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda yazılı nedenlerle,
1- Davacı, Ahmet'in yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine,
2- Davacı İsmigül ve davalı S.S. 90 Konut Yapı Kooperatifi Başkanlığı'nın temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün (BOZULMASINA) peşin alınan temyiz harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, 12.6.2000 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.