 |
T.C.
YARGITAY
14. Hukuk Dairesi
E:1999/7572
K:1999/7736
T:8.11.1999
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
TAPU İPTALİ TESCİL
İNANÇ SÖZLEŞMESİ
YAZILI DELİL BAŞLANGICI
ÖZET: İnanç sözleşmesine dayalı tapu iptali tescil davaları yazılı delilde ispat olunur. Ancak, davanın ispatı için yeterli olmamakla birlikte, olayın vukuuna delalet edecek karşı taraf elinden çıkma bir belgenin varlığı halinde, iddianın tanık dahil her türlü delile kanıtlanması mümkündür.
(743 s. MK. m. 643)
(1086 s. HUMK. m. 292)
(YİBK., 5.2.1947 tarih ve 20/6 s.)
Davacı vekili tarafından, dayalı aleyhine 22.2.1999 gününde verilen dilekçe ile inanç sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davarın reddine dair verilen 15.7.1999 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
Davacı tapuda 1 parselde kayıtlı arsa vasıflı taşınmazda Hazine hissesini davalı ile birlikte satın aldıklarını, bu taşınmazın 160 m2'sini davalının bilahare kendisine devretmeyi taahhüt edip, borçlu han~sinde imzası olan bir bononun arka yüzüne davalının bu kesimi kendisine devredeceği yazılı olmasına rağmen şimdi bu taahhüdüne uyup, devri gerçekleştirmediğinden bahisle tapu iptali ve tescil istemiş, mahkemece yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiş, hükmü davacı vekili temyize getirmiştir.
Dava, bu hali ile inanç sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
5.2.1947 tarih ve 20/6 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı gereğince bu tür davaların yazılı delil ile ispatı gerekir. Ancak davanın ispatına kafi olmamakla birlikte bunun vukuuna delalet edecek karşı taraf elinden çıkan bir belgenin varlığı tahakkuk ederse iddianın tanık dahil her türlü delil ile kanıtlanması mümkün olabilir. İşte arka yüzünde dayalı Şerafettinin 160 m2'yi davacı Mehmet'e devredeceği şeklindeki sözler bulunan tarihsiz bono, öncesinde taraflar arasında bir sözleşmenin vukuuna delalet eden bir yazılı delil başlangıcı mahiyetindedir. Bononun arkasındaki yazıda dayalı Şerafettin'in ismi yazılı olduğu gibi imzası da vardır. İnanç sözleşmelerinin yazılı belge ile kanıtlaması olaylara açıklık getirir ne var ki her zaman yazılı belge bulunmayabilir. Bu gibi hallerde sözleşmeyi ispatlamak için delil başlangıcı müessesesinden hukuken yararlanmak lazımdır.
Mahkemece yazılı delil başlangıcı niteliğindeki bu belgenin varlığı nedeniyle davacının inançlı işlemi her türlü delille kanıtlayacağı üzerinde durularak taraf delilleri değerlendirilip sonuca gitmek gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
S o n u ç: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün (BOZULMASINA) peşin alınan temyiz harcının istek halinde yatırana iadesine, 8.11.1999 tarihinde Oybirliği ile karar verildi.