 |
T.C.
YARGITAY
14. Hukuk Dairesi
E: 1999/7472
K: 1999/7431
T: 1.11.1999
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
*TAPU İPTALİ VE TESCİL
*KAT KARŞILIĞI İNŞAAT SÖZLEŞMESİ
*TEMLİK
ÖZET: Kat karşılığı inşaat sözleşmesi uyarınca bina yapmakta olan yüklenici, edimini tam olarak yerine getirdiğinde, payına düşen bağımsız bölümlerin adına tescilini isteyebileceği gibi, bu şahsi hakkım yazılı olmak koşuluyla üçüncü kişilere de devredebilir. 3. kişi ise devraldığı bu şahsi hakkı arsa sahiplerine karşı yine yüklenicinin edimini yerine getirmiş olması koşuluyla ileri sürülebilir.
Şayet yüklenicinin eksik bıraktığı iş varsa, bunun pek az ve katlanılabilir boyutta olması koşuluyla tamamlatılması yüklenici ya da onun halefi olan üçüncü kişilerden istenebilir veya bedeli saptanarak bu bedelin ödenmesi koşuluyla tescile karar verilebilir.
(818 s. BK. m. 162 vd., 355 vd.)
Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 8.12.1992-21.5.1992 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 20.4.1995 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne duruşma isteminin gider olmadığından reddine karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün ''kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
Davacılar, yüklenici Selahattin'den satın aldıkları 151 parsel sayılı taşınmaz üzerindeki binanın 6 nolu dairesinin adlarına tescili için açtıkları davada bu bağımsız bölümün tesciline karar verildiğini, ancak, tapuda kat irtifakı kurulurken numaralarda değişiklik yapıldığını ve kendilerine satılan bağımsız bölümün 5 numaralı daire olarak tapuya yazıldığını, tavzih istemlerinin de reddedildiğini ileri sürerek 5 nolu dairenin adlarına tescilini istemişlerdir.
Davalı arsa sahipleri, yüklenicinin edimini yerine getirmediğini, bina tamamlanınca tapuyu verebileceklerini belirterek davanın reddini savunmuşlardır.
Mahkemece, kat irtifakı kurulurken numarataj hatası yapıldığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Hükmü, davacılar temyize getirmiştir.
Dava, tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Arsa sahipleri ile yapılan eser sözleşmesi uyarınca 151 parsel sayılı taşınmaz üzerine yüklenici Selahattin tarafından yapılmakta olan binanın 6 no.lu dairesi davacılara miras bırakanına satılmıştır. Bu satım sözleşmesine dayanılarak davacılar yükleniciye karşı tapu iptali ve tescil davası açmışlardır. Arsa sahiplerinin yer almadığı davada, 6 nolu bağımsız bölümün davacılar adına tesciline karar verilmiş, karar Yargıtay denetiminden de geçerek kesinleşmiştir. Ancak, davacılar 6 nolu bağımsız bölümün üçüncü kişiye satıldığını, kendilerine teslim edilen yerin tapuda 5 nolu daire olarak kayıtlı olduğunu ileri sürerek tavzih isteminde bulunmuşlardır. Bu istemleri reddedilince eldeki davayı açmışlardır. Dava devam ederken de, yükleniciye karşı açtıkları ilk dava da yargılamanın yenilenmesini istemişler ve davanın kabulü ile 5 nolu dairenin davacılar adına tesciline karar verilmiş bu karar da kesinleşmiştir.
Bir dava da olayları anlatmak taraflara, hukuki nitelemeyi yapmak ise mahkemeye aittir. Yukarıda açıklandığı şekliyle, davacı yükleniciye karşı açtığı tapu iptali ve tescil, daha sonra da yargılamanın yenilenmesi davaları ile 5 nolu bağımsız bölümün adlarına tesciline karar verilmesini sağlamışlardır, ne varki, bu karar tapuda halen malik olan arsa sahiplerini sözü edilen davalarda taraf olmadıkları için bağlamaz. 5 ve 6 no. lu bağımsız bölümlerin eser sözleşmesi uyarınca yükleniciye ait olduğu da sabittir. Davacılar, yüklenici aleyhine aldıkları ilamla artık, 5 nolu bağımsız bölümü isteme hakkına sahiptirler. Bunu tapuda adlarına tescilini ise ancak yüklenicinin şahsi hak kazanması ile sağlayabilirler.
Borçlar Kanunun 162. ve devamı maddeleri uyarınca, kat karşılığı inşaat sözleşmesi uyarınca bina yapmakta olan yüklenici, edimini tam olarak yerine getirdiğinde, payına düşen bağımsız bölümlerin adına tescilini isteyebileceği gibi, bu şahsi hakkını yazılı olmak koşuluyla üçüncü kişilere de devredebilir. 3. kişi ise devraldığı bu şahsi hakkı arsa sahiplerine karşı yine yüklenicinin edimini yerine getirmiş olması koşuluyla ileri sürülebilir.
Yüklenicinin şahsi hak kazanması edimini tam olarak yerine getirmesi ile oluşacağından, şayet eksik bıraktığı iş var ise bunun pek az ve katlanılabilir boyutta olması koşuluyla tamamlatılması yüklenici ya da onun halefi olan üçüncü kişilerden istenebilir veya bedeli saptanarak bu bedelin ödenmesi koşuluyla tescile karar verilebilir.
Mahkemece, bu yönde bir araştırma ve inceleme yapılarak sonuca, gidilmesi gerekirken, davanın numarataj hatasının düzeltilmesi şeklinde nitelendirilerek reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir.
Sonuç: Yukarıda yazılı nedenlerle; temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün (BOZULMASINA), peşin alınan temyiz harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, 1.11.1999 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.