 |
T.C.
YARGITAY
14. Hukuk Dairesi
E:1999/5036
K: 1999/6621
T: 12.10.1999
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
KOMŞULUK HUKUKU
TAZMİNAT
ÖZET : Davalı taşınmazındaki ağaç dallarının gölge yapmak suretiyle, davacının amacına uygun olarak kullandığı kendi taşınmazına diktiği ağaçların gelişimini engellediği saptandığı taktirde; davalı, davacının bu nedenle uğradığı zararı tazmin etmekle mükelleftir.
(743 s. MK. m. 618, 656, 661)
Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 24.2.1997 gününde verilen dilekçe ile komşuluk hukukuna aykırı davranışın giderilmesi ve tazminat istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; elatmanın önlenmesi isteminin kabulüne, tazminat isteminin reddine dair verilen 7.9.1998 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
Davacı, davalıya ait taşınmazdaki ağaç dallarının gölge yaparak, kendi taşınmazındaki ağaçlara zarar verdiğini ileri sürerek, bunun Önlenmesini ve zararın tazminini istemiştir.
Davalı, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davalı taşınmazındaki ağaç dallarının gölgesinin davacı taşınmazına zarar verdiği gerekçesiyle gölge yapan dalların kesilmesine karar verilmiş, tazminat istemi ise reddedilmiştir.
Hükmü taraf vekilleri temyize getirmiştir.
Yapılan yargılamaya , toplanan delillere ve dosya içeriğine göre, davalı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Davacı vekilinin temyiz itirazlarına gelince:
Dava, komşuluk hukukuna aykırı davranışın giderilmesi istemine ilişkindir. Medeni Kanunun 618. maddesine göre 'Bir şeye malik olan kimse, o şeyde kanun dairesinde dilediği gibi tşsarruf etmek hakkına haizdir..' Ancak bir kimsenin mülkünü kullanırken komşusuna zarar verecek her türlü taşkınlıktan çekinmesi Medeni Kanunun 661. maddesi hükmü gereğidir; aykırı davranışın yaptırımı da 656. maddede düzenlenmiştir. Bunun yanısıra aynı Yasanın 664. maddesinde komşuya zarar veren dal ve köklere ilişkin düzenleme yapılmış bu dal ve köklerin, komşu tarafından kaldırılmaması halinde zarar görenin bunları kesip zaptedebileceği öngörülrnüştür. Davacı da dalların gölgesinden zarar gördüğünü belirterek bunun giderilmesini istemiştir. Mahkemece, uzman bilirkişiler aracılığıyla yapılan keşifte davalının taşınmazındaki ağaç dallarının gölgesinin davacının taşınmazındaki ağaçların gelişimini engellediği saptanmıştır. Bu saptama karşısında ağaç dallarının kesilmesine karar verilmesi doğrudur. Ancak, mülkiyet hakkını kullanan davacı taşınmazın amacına uygun olarak da kullanıp ağaç diktiği, bu ağaçların gelişiminin kesilmesine karar verilen dalların nedeniyle zarar gördüğü saptandığı halde, mahkemece; davacının taşkın dalları kesip zapdetme yetkisi olduğu halde bunu yapmayarak zarara göz yumduğu gerekçesiyle tazminat istemi reddedilmiştir. Gerek Medeni Kanunun 618. maddesi, gerekse 661 ve 656 madde hükümleri birlikte değerlendirildiğinde, mülkiyet hakkını komşusuna zarar verecek derecede aşkın kullanan davalının aynı şekilde mülkiyet hakkını yasalar çerçevesinde kullanan davacının uğradığı zararı giderme yükümlülüğü vardır. Bu yönler gözetilmeden tazminat isteminin reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ : Yukarıda yazılı nedenlerle;
1-Davalı vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine,
2-Davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün (BOZULMASINA), peşin alınan temyiz harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, 12.10.1999 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.