 |
T.C.
YARGITAY
14. Hukuk Dairesi
E : 1999/4075
K : 1999/6077
T : 28.9.1999
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
ÖZET : Kat karşılığı inşaat sözleşmesi uyarınca yüklenici edimlerini tamamen yerine getirmemiş ama noksan bıraktığı işler çok azsa, bu eksikliklerin yükleniciden bağımsız bölüm satın alan kişi ve kişiler tarafından tamamlanması veya tutarının para olarak ödenmesi hallerinde bağımsız bölüm satın alan bu kişi veya kişiler tescil isteyebilirler.
Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 5.1.1998 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan muhakeme sonunda; davanın kabulüne dair verilen 25.3.1999 günlü hükmün Yargıtayca, duruşmalı olarak incelenmesi davalı Kooperatif vekili tarafından istenilmekle, tayin olunan 28.9.1999 günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davalı vekili Av.İbrahim A.... geldi, karşı taraftan gelen olmadı. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra davalı vekilinin sözlü açıklamaları dinlendi. Duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Bilahare dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
KARAR
Dava, kat karşılığı inşaat sözleşmesi uyarınca, yükleniciye bırakılan bağımsız bölümlerden çekişmeli olanının yükleniciden haricen satın alımına dayalı tescil isteminden ibarettir.
Kural olarak arsa sahibi ile yüklenici arasında kat karşılığı inşaat yapılması hususunda sözleşme düzenlendiğinde ve sözleşme koşulları yerine getirildiğinde yüklenici kişisel hak kazanır. Yüklenici bu kişisel hakka dayanarak arsa sahibinden sözleşme uyarınca kendisine bırakılan bağımsız bölümlerin mülkiyetlerinin adına nakledilmesini isteyebilir yahut Borçlar Yasasının 162 ve izleyen maddeleri uyarınca, yazılı olmak koşulu ile arsa sahibinin rıza ve muvafakatini almaya gerek görmeden sözkonusu kişisel hakkını üçüncü kişilere temlik edebilir. 3. kişi de gerek sözleştiği yükleniciye gerekse arsa sahibine karşı temellük ettiği bu kişisel hakkı ileri sürme olanağına sahiptir. Yüklenicinin veya ondan bağımsız bölüm alan kişinin tescil isteyebilmesi için yüklenicinin edimini eksiksiz yerine getirmesi gerekir. Eğer yüklenici edimlerini tamamen yerine getirmemiş ıs« ve bu noksan bıraktığı işlerde pek az bir boyutta bulunur, bir başka anlatımla arsa sahipleri açısından tahammülü mümkün ölçülerde eksiklik kalırsa; bu eksikliklerin yükleniciden bağımsız bölüm satın alan kişi veya kişiler tarafından tamamlanması veya tutarının para olarak ödenmesi suretiyle noksanlığın karşılanması hallerinde bağımsız bölüm satın alan bu kişi veya kişilerin tescil isteme haklarının varlığı kabul edilebilir.
Somut olayda bilirkişi rapor ve ek raporlarında, bağımsız bölümlerde oturulmakta olduğu, inşaat eksikliklerinin binanın kullanılmasını etkilemeyen ve kullanım izni alınmasına mani teşkil etmeyen nitelikte olduğu belirtilmiş olmakla beraber bu eksikliklerin neler olduğu kalem kalem gösterilmemiş, parasal değerleri belirtilmemiş ve inşaatın bütününe göre nisbeti "Yüzde" olarak açıklanmamıştır. Kalan noksanlıklarla ilgili olarak arsa sahibinin savunmaları da karşılanmamış, noksan bırakılan edimlerin pek az bir boyutta olup olmadığı yönünden yukarıda açıklanan ilkeler çerçevesinde denetim yapılmasına olanak verilmemiştir. Bu itibarla, yetersiz bilirkişi raporuna dayalı olarak karar verilmesi doğru bulunmadığı gibi yüklenicinin noksan bıraktığı işlerin tamamlanması yönüne gidilmeden karar verilmesi de doğru bulunmamıştır.
Öte yandan inşaat sözleşmesinde, iskan raporunun alınmasına kadar tahakkuk edecek vergi, resim, ceza ve harçların yüklenici tarafından ödeneceği, iskan raporunun müteahhitçe alınacağı ve ödenecek harç ve masrafların hisse oranında taraflara ait olacağı kararlaştırılmış olup arsa sahibi yüklenicinin inşaatla ilgili olarak yüklü miktarda sigorta ve vergi borçlarından dolayı iskan raporu alınamadığını savunduğuna göre bu savunma üzerinde de durulmalıdır. Bina fiilen iskan edilmiş ise de iskan ruhsatının alındığına dair bir kanıt dosyada bulunmamaktadır. inşaat sözleşmesinde yükleniciye ait olacağı öngörülen vergi, resim, ceza ve harçlardan dolayı yüklenicinin borcu bulunup bulunmadığı araştırılmalı varsa miktar belirlenerek yüklenicinin halefi olan davacıya önel verilmeli ve sonucuna göre bir karar verilmelidir. Bu yön de gözardı edilerek, henüz iskanı alınmadan akde ters düşerek davanın kabulü doğru görülmediğinden hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ :Yukarıda açıklanan nedenlerle, temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde yatırana iadesine, 20,000.000 lira duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı kooperatife verilmesine, 28.9.1999 gününde oybirliğiyle karar verildi.