Hukuki.NET

T.C.
YARGITAY
14. Hukuk Dairesi
E:1999/2956
K:1999/3615
T:14.05.1999

Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 


KARAR
Dava. arsa sahipleri ile yüklenici arasındaki inşaat sözleşmesi uyarınca yükleniciye edim karşılığı bırakılan l nolu dairenin onun tarafından davacıya haricen satılması üzerine, alıcının hem yüklenici hem de arsa sahiplerini dava ederek, dairenin alıcı adına tescili isteminden ibarettir. Davacı tescil istemi kabul edilmez ise satış bedelinin yüklenicilerden tahsiline karar verilmesini de istemiştir.
Mahkeme, alınan bilirkişi raporlarına göre binanın % 92 oranında tamamlandığı bu oranın ise arsa sahipleri açısından tahammülü kabil pek cüzi bir oran olarak kabul edilemeyeceği gerekçesi ile davanın reddine karar vermiş, hükmü davacı temyize getirmiştir.
Dava konusu bağımsız bölümün bulunduğu binada yükleniciye edim karşılığı bırakılan başka dairelerinde yüklenici tarafından üçüncü kişilere satıldığı ve bu kişiler tarafından da arsa sahipleri ile yükleniciler aleyhine açılan tapu iptali ve tescil davalarına ait dosyaların da eldeki dosyaya getirildiği görülmüştür.
Ankara 12. Asliye Hukuk Mahkemesinin 1997/711 Esas 1998/498 Karar sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı Metin S...'nin aynı binada bulunan 17 numaralı bağımsız bölüm hakkında, arsa sahipleri ve yükleniciler aleyhine açtığı davada, 12.3.1998 tarihinde yapılan keşif sonucu alınan, bilirkişi raporlarına göre, inşaatın %97 oranında, tamamlandığı, eksik işler bedeli olan 787.094.000 TL dan davacının payına düşen 112.442.000 TL ye arsa sahipleri lehine depo etmesi üzerine davanın kabulüne karar verildiği, hükmün arsa sahipleri ile yüklenicilere tebliğ edildiği, bunlar yönünden temyiz sürelerinin geçerek hükmün kesinleştiği, sadece ilk yüklenici olan ve işi diğer davalı yüklenicilere devreden Hasan Ay'a hüküm tebliğinin yapılamadığı anlaşılmıştır.
Ankara 14. Asliye Hukuk Mahkemesinin 1997/711 Esas, 1998/244 Karar sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı Asım D...'nin aynı binada bulunan 6 numaralı bağımsız bölüm hakkında, arsa sahipleri ve yükleniciler aleyhine açtığı davada, 5.3.1998 tarihinde yapılan keşif sonucu alınan bilirkişi raporlarına göre, inşaatın % 97 oranında tamamlandığı belirlenen eksik işler bedelinden davacı payına düşen 42.898.822 TL' nın arsa sahipleri adına depo edilmesi halinde davanın kabulüne karar verildiği hükmün ilk yüklenici Hasan A... dışında kalan yüklenici davalılar ile arsa sahipleri olan davalılara tebliğ edilerek bunlar yönünden temyiz sürelerinin geçtiği ve hükmün kesinleştiği görülmüştür.
Ankara 11. Asliye Hukuk Mahkemesinin 1997/704 Esas, 1998/297 Karar sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı Haşim G...'nin aynı binada bulunan 2 numaralı bağımsız bölüm hakkında arsa sahipleri ve yükleniciler aleyhine açtığı davada 19.2.1998 tarihinde yapılan keşif sonucu alınan bilirkişi raporlarında inşaatın % 99 oranında tamamlandığının belirtilmesi üzerine, davanın kabulüne dair verilen hükmün tüm davalılara tebliğ edilerek temyiz edilmeden kesinleştiği görülmüştür.
Borçlar Kanununun 162. maddesi uyarınca yüklenicinin arsa sahibinden inşaat sözleşmesine göre edimine karşılık olarak kendisine verilecek daireleri üçüncü şahıslara temliki halinde, temlikin geçerli olabilmesi için binanın sözleşme uyarınca yapılması gerekir. Eğer yüklenici edimlerinin tahammülü kabil pek cüz'i bir kısmını yerine getirmemiş ise ona halef olan kişiler bu edimleri yüklenici adına yerine getirebilirler. Pek az kalan yapı noksanlıkları paraya dönüşebilecek boyutlarda ise bu miktarı yüklenici adına ona halef olan kişinin ödemesi halinde de tescile karar verilebilir.
Açıklanan bu ilke uyarınca ve incelenen diğer dava dosyalarına göre, o dosyalarda verilen kararların arsa sahipleri yönünden temyiz edilmeden kesinleştiği gözetildiğinde, artık arsa sahiplerinin inşaatın % 97 ve hatta %99 oranında gerçekleştiğini kabul ettiklerinin düşünülmesi gerekir. Ayrı Mahkemelerde görülen davalarda her bir dosya için yapılan keşif tarihleri de birbirine yakın olduğu halde, bilirkişi heyetlerinin farklı kişilerden oluşması nedeniyle binanın fiziki gerçekleşme oranı konusunda değişik ancak birbirine yakın sonuçların alındığı görülmektedir. Ne var ki diğer davacıların davaları binanın belirlenen fiziki gerçekleşme oranına göre kabul edilmiş, eldeki dosyada ise dava reddedilmiş ve bu şekilde çelişkili kararlar ortaya çıkmıştır.
Şu duruma göre, mahkemece, yerinde yeniden keşif yapılarak, yüklenicinin inşaat sözleşmesinden doğan edimlerini yüzde olarak ne oranda yerine getirdiğinin uzman bilirkişi raporu ile belirlenmesi, yüklenici lehine tescil talep etme hakkı doğduğunun yani yüklenicinin inşaat sözleşmesinden doğan edimlerini yerine getirdiğinin anlaşılması durumunda halefi olan davacı yararına tescil imkanı doğacağının düşünülmesi gerekir. Eğer binada tesbit edilecek fiziki gerçekleşme oranına göre, yüklenici edimlerinin tahammülü kabil pek cüz'i bir kısmını yerine getirmemiş ve pek az kalan bu yapı noksanlıkları paraya dönüşebilecek boyutlarda ise yukarıda incelenen dava dosyalarında mevcut bilirkişi raporları da birlikte değerlendirilmek suretiyle belirlenecek miktarın tamamını yüklenici adına ona halef olan davacının ödemesi halinde de tescil kararı verilebileceği hususları üzerinde durulmadan dava konusu bir numaralı bağımsız bölüm hakkında davanın reddine karar verilmesi doğru görülmediğinden hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davacı vekilinin yerinde görülen temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA., peşin alınan temyiz harcının istek halinde yatırana iadesine, 14.5.1999 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • [Sorumluluk hukuku] Dijital Sağlık ve Yasal Düzenlemeler: Bitkisel Ürünlerin Online Satışı 
  • 01.05.2025 13:12
  • 2. küçük dairemde kira artış anlaşmazlığı 
  • 29.04.2025 15:42
  • Sözleşmede anarak whatsapp yazışmalarının yasal bildirim kanalı ilan edilmesi. 
  • 29.04.2025 00:17
  • Sözleşmedeki "görüş alınarak" ifadesi, görüşü alınan tarafa eylemi engelleme hakkı verir mi? 
  • 29.04.2025 00:03
  • [Babalık davaları] Evlat edinilen çocukların eski baba adı değişimi hk. 
  • 27.04.2025 11:06


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • YARGITAY KARARLARI :
    İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

    Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

    İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini