 |
T.C.
YARGITAY
14. Hukuk Dairesi
E : 1999/1479
K : 1999/3544
T : 11.5.1999
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 28.12.1992 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan muhakeme sonunda; davanın kabulüne dair verilen 20.10.1998 günlü hükmün Yargıtayca, duruşmalı olarak incelenmesi davalı Bayram Ü... vekili tarafından istenilmekle tayin olunan 11.5.1999 günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davalı ve vekili gelmedi. Karşı taraftan Latife Ortak geldi. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra davacı Latife O...'ın sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi. iş karara bırakıldı. Bilahare dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü.
KARAR
Kural olarak arsa sahibi ile yüklenici arasında arsa payı karşılığında inşaat yapılması hususunda sözleşme düzenlendiğinde ve yüklenici bu sözleşmeden doğan edimlerini yerine getirdiğinde yüklenici kişisel hak kazanır. Bunun üzerine yüklenici, inşaat sözleşmesinde kendisine ayrılan bağımsız bölümlerin mülkiyetlerinin adına nakledilmesini isteyebileceği gibi B.K.nün 162 vd.maddeleri uyarınca yazılı olmak koşulu ile bu hakkını arsa sahibinin onayını almadan üçüncü kişilere temlik edebilir. Bu durumda yüklenicinin kişisel hakkını temellük eden üçüncü kişi de arsa sahiplerini dava ederek kendisine temlik edilen bağımsız bölümün adına tescilini isteyebilir. 3. kişi tescil istediğinde de yukarıda işaret edildiği gibi yüklenicinin inşaat sözleşmesinden doğan edimlerini yerine getirip getirmediği üzerinde durulacak, yüklenicinin edimlerini yerine getirmiş olması aranacaktır. Ancak, yüklenici edimlerini bütünüyle yerine getirmiş olmamakla beraber kalan noksanlığın oranı pek cüzi bir başka anlatımla arsa sahipleri tarafından katlanılabilir bir boyutta olursa o vakit kalan noksanlığın, yüklenici veya haleti olan üçüncü kişiler tarafından tamamlanması veyahut parasal olarak karşılanması durumunda da tescil olanağı bulunabilir. Somut olayda yüklenicinin inşaatı %95 oranında tamamladığı anlaşıldığına göre tescil yönüne gidilmesi doğru ise de kalan noksanlığın tamamlanması veya kalan noksanlığın parasal tutarından temyiz eden arsa sahibinin payına düşenin ödenmesi sağlanmadan tescil kararı verilmesi doğru görülmemiştir. Öte yandan, inşaat sözleşmesinde iskan ruhsatının 'yüklenici tarafından alınacağı ve iskan masraflarının yüklenici tarafından karşılanacağı kabul edildiğine göre tecezzi etmeyen iskan alınması işleminin yüklenicinin halefi olan davacı veya bizzat yüklenici tarafından yerine getirilmesi sağlanmadan tescil kararı verilmesi de doğru görülmediğinden hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde yatırana iadesine, 11.5.1999 gününde oybirliği ile karar verildi.