 |
T.C.
YARGITAY
14. Hukuk Dairesi
Esas No : 1998/8292
Karar No : 1998/8385
Tarih : 12.11.1998
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 31.5.1994 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; 12.12.1995 tarihli 94/471 esas 1995/1009 karar sayılı yerel mahkeme kararının Dairemizce bozulması üzerine önceki kararda direnilmesine dair verilen 27.10.1997 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü.
Dava. satış vaadi sözleşmesine ve muvazaa iddiasına dayalı tapu iptali ve tescil isteminden ibarettir. Davalı Engin, dava konusu daireyi önce davacı Zeynep Emre'ye satış vaadi sözleşmesi ile, sonra Hasan'a haricen, ve daha sonra da iddiaya göre nikahsız yaşadığı Hülya'ya tapudan satmıştır.
Mahkemece, satış vaadi sözleşmesi tapuya şerh edilmediği için tapudan devralan kişinin ayni hak kazanacağı, muvazaa iddiasına bu nedenle değer verilemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, davacı vekilinin temyizi üzerine dairemizce kararın bozulmasını müteakip mahkeme; "tüm delillerin toplandığı, sonuçta satış vaadi sözleşmesinin tapuya şerh verilmemiş olması nedeniyle muvazaa iddiası yerinde görülmeyerek davanın reddine karar verildiği bozma ilamında eksik delil ve araştırmadan söz edilmediği, işlemin muvazaalı olduğu ve buna göre davanın kabul edilmesi gerektiği görüşüne yer verilemediği" nedenlerine dayanarak kararında direnmiş ise de Hukuk Genel Kurulunca, "yerel mahkemece bozmadan sonra verilen red kararında bozma ilamının içeriğinden esinlenerek davacının ibraz ettiği delillere göre de muvazaanın söz bulunmadığının gerekçe yapıldığı, ortada varlığın sözedilebilecek bir direnme kararı mevcut olmayıp. hükmün bulunduğu" gerekçesiyle, davalı tarafın karar düzeltme, istemi de reddedilerek, dosya yeni hükme yönelik itirazlarının incelenmesi için dairemize,gönderilmiştir.
Mahkemece; "satış vaadi alacaklısının iddiasının her türlü delille kanıtlanabileceğinden ona
imkanın tanınması ve ileri sürdüğü delillere göre değerlendirme yapılması" gereğine işaret eden 25.6.1996 tarihli 1996/1648-4587 esas ve karar sayılı bozma ilamımız doğrultusunda araştırma ve inceleme yapılarak Hasan Helvacı ile Hülya arasındaki ilişki, tapudan ferağ sırasındaki beyanlar, bilahare 1.000.000.000 lira bedelli 3 ay vadeli ipotek kurulması, ipotek bedelinin çeklerle ödeneceği öngörüldüğü halde davalılarca ihtiyati tedbir kararı alınarak bu yolla ödemelerin yapılmasının engellenmesi, çeklerde Hasan'ın keşideci olması gibi hususların muvazaa iddiasına etkili olup olmayacağı üzerinde durularak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde yatırana iadesine, 12.11.1998 gününde oybirliği ile karar verildi.