Hukuki.NET

T.C.
YARGITAY
14. Hukuk Dairesi
Esas No : 1998/5327
Karar No : 1998/7546
T:19.10.1998

Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 


 
TAPU İPTALİ TESCİL
İNANÇ SOZLEŞMESİ
KARAR ÖZETİ: İnanç sözleşmesi her türlü delille kanıtlanabilir. Bu bakımdan; taraflar arasında yazılı bir sözleşmenin bulunmadığı, itimadın kafi geldiği anlaşılmakla birlikte, dosyada mevcut deliller bu sözleşmenin varlığına delalet edebilecek kuvvette ise, bunun takdiri her türlü delille tamamlanması halinde davacıya tescil imkanı verilmelidir.
(YİBK. 5.2.1 947 gün ve 20/6 s.)
(1086 s. HUMK. m. 292, 293)
Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 5.2.1997 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 20.4.1998 günlü hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davalı J   vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
 
Dava, inanç sözleşmesine davalı tapu iptali ve tescil isteminden ibarettir.
 
Davacı, niza konusu daireyi 1991 tarihinde 160.000.000 TL.ya satın aldığını 5.000.000 TL kapora verdiğini bakiye bedel için konut destek kredisi almak istediğini ancak 0 tarihte maaşının o kadar kredi almak için yeterli olmaması nedeniyle kredinin davalıların murisi kız kardeşi Şükret adına alındığını ve tapudaki işlemlerinde bu nedenle muris adına yapıldığını, ancak kredinin geri ödemesi bittiğinde tapunun adına devredilmesi konusunda anlaştıklarını, bu süre içinde Şükret'in öldüğünü belirterek mirasçılarına husumet yöneltmek suretiyle tapunun iptaliyle adına tescil istemiştir. Davalılardan Muzaffer ve Mustafa davacı iddiasını doğrulayarak davayı kabul etmişler, diğer davalı J   ise, nizalı yerin kendi parası ile alındığını, davacı ve murisin o tarihte bu yeri alacak maddi güçleri olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
 
Davalı J...., Asliye Hukuk Mahkemesinin 1996/546 sayılı dosyasında nizalı yerin kendi parası ile alındığını, muris Şükret'in olmadığını, ancak tapunun onun adına yapıldığını iddia ederek diğer mirasçıları hasım göstererek tapu iptali ve tescil davası açmıştır. Davalı mirasçılar bu dosyada da nizalı yerin dosyamız davacısı Nezihe'ye ait olduğunu savunmuşlar, Nezihe bu dosyaya müdahale dilekçesi vermiştir. Yargılama aşamasında davacı J   bu davasından feragat etmiş, feragat nedeniyle verilen red kararı temyiz edilmeksizin 1.4.1997 tarihinde kesinleşmiştir. Nizalı yer önceki malik Lütfi'den 1991 tarihinde tapudan satın alınmış ve bankadan alınan kredi nedeniyle ipotek konulmuştur. Önceki malik Lütfinin imzasını taşıyan 11.11.1991 tarihinde düzenlenen harici belgede, davacıya nizalı yerin satışının yapıldığı ve bu satışa mahsuben 5.000.000 TL alındığı belirtilmiştir. Pamukbank'a konut destek kredisi için muris adına vekaleten davacı başvurmuştur. Bankaya kredinin geri ödemeleri davacı tarafından yapılmış, bazı ödemeler için doğrudan davacı muhatap alınarak banka ile davacı arasında yazışmalar yapılmıştır. Geri ödemeler murisin ölümünden sonrada aynı şekilde devam etmiştir. Dosyada bulunan bu belgelerin tarafların munisi ile davacı arasında yapılan muamelenin ispatına yarayan en azından delil başlangıcı olarak kabul etmek gerekir. 5.2.1947 tarih 20/6 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca, inanç sözleşmesi inanç gösterilene bu hakkın kullanılmasında, davranışlarını inanç gösterenin tesbit ettiği amaca uydurmak yükümlülüğünü getirin. Bu yükümlülüğü taraf veya onun mirasçıları yerine getirmezse onun, yerine getirilmesinin istenmesi mümkündür.
 
Somut olayda, taraflar arasında yazılı bin sözleşmenin bulunmadığı itimadın kafi geldiği anlaşılmışsa da dosyada mevcut deliller bu sözleşmenin varlığına delalet edebilecek kuvvette olduğundan bunun takdiri her türlü delille tamamlanması halinde tarafa tescil imkanı verilmelidir. İnanç sözleşmesi her türlü delille kanıtlanabilin nitelikte bir sözleşmedir. Bu nedenlerle, Dosyada toplanan delillere göre yapılan değerlendirme sonucunda kabul kararı verilmesinde bir isabetsizlik görülmediğinden hükmün onanması gerekmiştin.
 
SONUÇ: Yukarıda yazılı nedenlerle, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine usul ve yasaya uygun hükmün (ONANMASINA), onama hancının temyiz edenden alınmasına, 19.10.1998 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
 
 
 
İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • [Sorumluluk hukuku] Dijital Sağlık ve Yasal Düzenlemeler: Bitkisel Ürünlerin Online Satışı 
  • 01.05.2025 13:12
  • 2. küçük dairemde kira artış anlaşmazlığı 
  • 29.04.2025 15:42
  • Sözleşmede anarak whatsapp yazışmalarının yasal bildirim kanalı ilan edilmesi. 
  • 29.04.2025 00:17
  • Sözleşmedeki "görüş alınarak" ifadesi, görüşü alınan tarafa eylemi engelleme hakkı verir mi? 
  • 29.04.2025 00:03
  • [Babalık davaları] Evlat edinilen çocukların eski baba adı değişimi hk. 
  • 27.04.2025 11:06


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • YARGITAY KARARLARI :
    İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

    Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

    İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini