 |
T.C.
YARGITAY
14. Hukuk Dairesi
Esas No : 1997/8215
Karar No : 1997/9038
Tarih : 11.12.1997
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
- TAPU İPTALİ VE TESCİL
- KAT KARŞILIĞI İNŞAAT SÖZLEŞMESİ
- TEMLİK BK.162
ÖZETİ: Eğer yüklenici edimlerinin tahammülü kabil pek cüzi bir kısmını yerine getirmemişse, ona halef olan kişiler bu edimleri yüklenici adına yerine getirebilirler pek az kalan yapı noksanlıkları paraya dönüşebilecek boyutlarda ise bu miktarı yüklenici adına ona halef olan kişinin ödemesi halinde de tescile karar verilebilir.
Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 25.4.1996 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılma duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 18.6.1997 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı İsmail Ç... vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
KARAR
Dava, arsa sahipleri ile yüklenici arasındaki inşaat sözleşmesi uyarınca yükleniciye edim karşılığı bırakılan dairenin onun tarafından davacılara haricen satılması üzerine alıcıların hem yüklenici hem de arsa sahiplerini dava ederek tescil isteminden ibarettir. Bu davanın dinlenebilmesi için 1987/2-1988/2 Sayılı içtihadı Birleştirme Kararının olayda uygulanması gerekip gerekmeyeceği üzerinde durulmalıdır. Ayrıca Borçlar Kanunun 162.maddesi uyarınca yüklenicinin arsa sahibinden inşaat sözleşmesi uyarınca edimine karşılık olarak kendisine verilecek daireleri üçüncü şahıslara temliki halinde, temlikin geçerli olabilmesi için binanın sözleşme uyarınca yapılması gerekir. Eğer yüklenici,edimlerinin tahammülü kabil pek cüzi bir kısmını yerine getirmemiş ise ona halef olan kişiler, bu edimleri yüklenici adına yerine getirebilirler. Pek az kalan yapı noksanlıkları paraya dönüşebilecek boyutlarda ise bu miktarı yüklenici adına ona halef olan kişinin ödemesi halinde de tescile karar verilebilir.
Somut olayda davacılara satışı yapılan üçüncü kat, 6 no'lu dairenin bulunduğu 13 parseldeki inşaatın % 98 oranında gerçekleştiği tespit edilmiş ise de; l parseldeki inşaat seviyesinin halen %68.50'de kaldığı anlaşılmaktadır. Her iki parseldeki inşaatında sözleşmeye dahil olduğu ve bir bütün olarak değerlendirildiğinde yüklenicinin belirtilen oranlardaki edim ifası, yükleniciden daire alanlara tescil olanağı vermez. Bu yön itibariyle davanın reddine karar vermek gerekirken yazılı olduğu üzere kabul kararı verilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle; temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde yatırana iadesine, 11.12.1997 tarihinde
oybirliğiyle karar verildi.