 |
T.C.
YARGITAY
14. Hukuk Dairesi
E. 1997/6847
K. 1997/6616
T. 7.10.1997
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
TAPU İPTALİ VE TESCİL DAVASI
İNANÇ SÖZLEŞMESİ
KARAR ÖZETİ: İnanç sözleşmesinin varlığı yazılı delille kanıtlandığına ve nizalı taşınmazın, bu sözleşme düzenlendiği sırada dava dışı Hazine adına tapulu bulunduğu anlaşıldığına göre; kardeşler arasındaki inanç sözleşmesine dayalı tapu iptali, tescil davasının resmi şekil şartına uyulmadığı gerekçesiyle reddine karar verilmesi doğru değildir.
(YİBK., 5.2.1947 gün ve. Esas No : 1945/20, Karar No : 1947/6 s.)
Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 28.7.1994 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali - tescil istenmesi üzerine yapılan muhakeme sonunda; davanın reddine dair verilen 12.12.1996 günlü hükmün Yargıtayca duruşmalı olarak incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle; dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek, gereği düşünüldü:
Dava, tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Mahkeme, davanın reddine karar vermiş; hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava konusu taşınmaz başlangıçta dava dışı Hazine adına özel mülk olarak kayıtlı iken bu taşınmazın bir kısmında petrol istasyonu oluşturulmuş ve davalı adına işletilmeye başlanmıştır. Bu arada kardeş olan taraflar arasında 16.3.1989 tarihli sözleşme düzenlenmiş ve davalıya verilen Petrol Ofisi bayiliğinin işletme hakkının ve işletme ile ilgili olarak tesis edilen bilimum alet, edevat, makina ve techizatın 1/2'sinin davacıya devri ile davacının bayiliğe ortaklığı kabul edilmiştir. Yine söz konusu sözleşmede devir bedeli olan 70.000.000 liranın, şimdiye kadar yapılan masraflar dolayısıyla davacı tarafından karşılanmış olduğu, davacının ayrıca bir bedel ödemeyeceği kararlaştırılmıştır. Ayrıca; bu devir ve ortaklık nedeniyle bayiliğin bulunduğu arazinin 1/4'üne isabet eden 1212 m2'lik kısmının davalı tarafından davacıya tapudan ferağ edileceği, bunun için de bir bedel ödenmeyeceği öngörülmüştür. Söz konusu sözleşme düzenlendiğinde dava konusu taşınmaz dava dışı Hazine adına kayıtlıdır. Sonradan davalı taşınmazı Hazine'den tapu ile satın almıştır. Taraflar arasında sözleşmenin düzenlendiği tarihte taşınmazın henüz taraflar dışındaki Hazine adına kayıtlı olması dikkate alındığında ve sözleşmedeki, davalının, davacıdan tapu devri karşılığında ayrıca bir bedel almıyacağı hükmü nazara alındığında söz konusu sözleşmenin işletme ortaklığı dışında ayrıca dava konusu taşınmaza ilişkin bir inanç sözleşmesi mahiyeti de taşıdığı görülmektedir. 1947 tarih, 20/6 sayılı İçtihadı Birleştirme kararına göre de; yazılı delil yeterli bulunduğundan ve eldeki olayda bu koşul da gerçekleştiğinden resmi şekil şartına uyulmadığından bahisle davanın reddine karar verilmesi doğru görülmediğinden hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle, temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün (BOZULMASINA), temyiz harcının istek halinde yatırana iadesine, 750.000 lira duruşma vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 7.10.1997 gününde oybirliği ile karar verildi.