 |
T.C.
YARGITAY
14. Hukuk Dairesi
Esas No : 1997/5402
Karar No : 1997/8953
Tarih : 9.12.1997
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 23.9.1996 gününde verilen dilekçe ile geçit hakkı tanınması istenmesi üzerine yapılan muhakeme sonunda; davanın reddine dair verilen 5.5.1997 günlü hükmün Yargıtayca, duruşmalı olarak incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, tayin olunan 9.12.1997 günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davacı vekili Av.Melahat E... ile karşı taraftan A.İrfan S... vekili Av. Reyhan K... geldiler. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelenlerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi. iş karara bırakıldı. Bilahare dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü.
KARAR
Dava konusu taşınmaz tapuda müşterek mülkiyet şeklinde kayıtlıdır. Davacının 192/988 payı, davalılardan A.İrfan S...'un 180/988 payı bulunmaktadır. Diğer hisseler üçüncü kişiler adına kayıtlıdır. Davacı ve diğer paydaşlar tarafından taşınmaz üzerine muhtelif yapılar inşa edilmiş olup, taşınmaz üzerinde iki adet evi bulunan davacı, parselin doğu cihetinde yer alan 3. caddeye çıkışının davalılar tarafından kömürlük yapılarak engellendiğini ileri sürüp geçit hakkı tesisini istemiştir. Mahkeme davanın reddine karar vermiş hükmü davacı vekili temyiz etmiştir.
Bir davada olayları açıklamak taraflara davayı nitelendirmek hakime aittir. Eldeki olayda davacı, kendisinin de paydaş olduğu taşınmazdan umumi yola çıkışının sağlanmasını istemektedir. Şu hali ile istek yararlanma hakkına vaki müdahalenin önlenmesine yöneliktir. Bu bakımdan çekişmeli yerde davacının yararlanma hakkı bulunup bulunmadığı üzerinde durulmalı taşınmazın paydaşları arasında bir yararlanma anlaşması olup olmadığı araştırılmalı varsa böyle bir yararlanma anlaşmasına aykırılık olup olmadığı incelenmeli, M. Kanunun 625.maddesi paydaşın kullandığı yerlerden genel yola çıkışının sağlanması için bu yolda toplanacak deliller değerlendirildikten sonra bir karar verilmelidir. Bu hususlar gözönüne alınmadan davanın reddine karar verilmesi doğru görülmediğinden hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde yatırana iadesine, 6.000.000 lira duruşma vekalet ücretinin davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine, 9.12.1997 gününde oybirliği ile karar verildi.