 |
T.C.
YARGITAY
14. Hukuk Dairesi
E :1997/3611
K:1988/5896
T :26.09.1988
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
- MERA
- KÖY MUHTARININ KABUL VE İKRARI
KARAR ÖZETİ: Köy muhtarının çekişmeli merayı davalı köy ile ortaklaşa kulladıklarına ilişkin açıklaması [beyanı] davacı köyü bağlamaz. Zira, köy muhtarının 1krar ve kabulü hukuksal sonuç doğurmaz.
(1086 s. HUMK m. 92)
Davacı Ekizce Köyü Muhtarı tarafından, davalı Örencik Köyü ve arkadaşları aleyhine 22.10.1964 gününde verilen dilekçe ile meraya müdahalenin meni istenmesi üzerine bozmaya uyularak yapılan duruşma sonunda; Örencik Köyü'nün davacı Köyün müşterek yararlanma hakkına müdahalesinin men'ine dair verilen 5.11.1986 günlü hükmün Yargıtay'ca incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenilmekle; süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne dava değeri itibariyle duruşma isteğinin reddine karar verildikten sonra, dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenek gereği düşünüldü:
Kural olarak meralık iddiası; tahsis kararı ile, bu yoksa kadim yararlanmaya ilişkin olarak tarafsız köyler halkından seçilecek bilirkişi ve tanık sözleri ile kanıtlanabilir.
Davacı köy, 4 Muharrem 1273 tarihli Fermana dayanmış ve davalı köyün haksız elatmasının önlenmesini talep etmiştir. Davacı köy adına tahsis edilmiş sözü edilen Ferman'ın tahminen 1000 dönüm miktarı ihtiva ettiği ve dava konusu yeri kapsadığı keşif ve bilirkişi sözleriyle saptanmış ve düzenlenen haritada gösterilmiştir.
Davalı taraf, savunmasında; davacı köyün muhdes olduğunu, çekişmeli taşınmazın mera olmadığını, köy halkından çotuklar namındaki kişiye ait olup tarım arazisi olarak kullanıldığını, çotukların mirasçı bırakmadan ölümü üzerine başka şahısların eline geçtiğini, daha sonra boş kaldığını ve 1943 tarihinden itibaren köy ihtiyar heyetince kiraya verilmeye başladığını, davacı köyün bir tasarrufu açılmadığını, iki köy hayvanlarının adet üzre gelip bu hali yerde otladığını beyan etmiştir.
Davalı köy muhtarının ve vekilinin dava konusu yeri müşterek mera olarak tasarruf ettiklerine ilişkin beyanları davacı köyü bağlamaz. Zira köy muhtarının ikrar ve kabulü hukuki sonuç doğurmaz. Diğer yandan bozma sebepleri de davacı köyü bağlar nitelikte bulunmamaktadır. Bozma, Ferman kaydının yerine gereği gibi uygulanmasını ve davacı köyün müştereklikle alakalı sözleride nazara alınarak bir sonuca varılmasını öngörmektedir. Bu itibarla usuli kazanılmış haktan da söz edilemez. Tahsis kararına karşı kadim yararlanmanın hükmü olmadığına ve fermanın nizalı yere ait olduğu kesinlikle belirlendiğine göre davanın kabulü gerekirken müşterekliğe değinen sözlere değer verilerek yazılı şekilde karar ittihazı doğru değildir.
Sonuç : Yukarda açıklanan nedenlerle temyiz itirazları yerinde görüldüğünden hükmün (BOZULMASINA), peşin alınan temyiz harcının yatırana iadesine, 26.9.1988 gününde oybirliği ile karar verildi.