 |
T.C.
YARGITAY
14. Hukuk Dairesi
E. 1996/4076
K. 1996/5080
T. 9.9.1996
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
KARAR ÖZETİ : Mecra hakkına ilişkin davada, karara esas alınan bilirkişi krokisinin infaza olanak sağlayacak biçimde düzenlenmesi gerekir. Ayrıca, karar, HUMK.nun 388. maddesinde belirtilen özelliklere uygun yazılmalıdır.
(1086 s. HUMK. m. 275, 283, 284, 286, 388)
Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 27.6.1994 gününde verilen dilekçe ile elatmanın önlenmesi ve kal', davalılar tarafından da karşı dava olarak irtifak hakkı kurulması istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; elatmanın önlenmesi ve kal' isteminin kabulü ile karşı davanın da kabulüne dair verilen 15.3.1996 günlü hükmün Yargıtay'ca incelenmesi karşı davacılar vekili tarafından istenilmekle; süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne, duruşma isteminin gider olmadığından reddine karar verildikten sonra, dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
Dava, tapulu taşınmaza elatmanın önlenmesi ve trafodan elektrik akımı getirilmesi için mecra hakkı isteminden ibarettir. Mecra isteyen kişi, hükmü temyiz etmiştir. Davalı olarak arazisinden mecra geçirilecek kişinin diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Bilirkişinin krokisinde ve ayrıca kararda mecranın kaç metre genişlikte, boyda ve de derinlikte yeraltından geçirileceği belirlenmemiş, çizilen krokide de ölçek gösterilmemiştir. Bunları içinde açıklamayan bir karar, ilerde infaz sırasında çekişme yaratır, bu cümleden olarak karar HUMK.nun 388. maddesinde belirtilen özelliklere göre yazılmamış bulunduğundan, bilirkişiden yeniden belirtilen yönlere ilişkin ek rapor alınarak karara dayanak yapıldıktan sonra, icra olanakları sağlayan bir hüküm kurulması için hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ : Yukarıda yazılı nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün (BOZULMASINA), peşin yatırılan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 9.9.1996 gününde oybirliği ile karar verildi.