 |
T.C.
YARGITAY
14. Hukuk Dairesi
E. 1996/2140
K. 1996/2634
T. 12.4.1996
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
ELATMANIN ÖNLENMESİ DAVASI
ZİLYETLİĞİN DEVRİ
TESLİM ŞARTI
KARAR ÖZETİ : Adına satın alınan ve teslim edilen çekişmeli taşınmazda; bizzat davalının oturduğu, davacının, davalının dışında düzenlenen senetlerle satın aldığı yerin zilyetliğini fiilen eline geçiremediği gibi, taşınmazın kendisine teslim edildiğine dair fiili bir olguya da dayanmadığı anlaşıldığına göre, zilyetliğe dayanılarak açılan elatmanın önlenmesi davasının reddine karar vermek gerekir.
(743 s. MK. m. 887, 890)
Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 8.3.1995 gününde verilen dilekçe ile zilyetliğe dayalı elatmanın önlenmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 14.11.1995 günlü hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle; süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek, gereği düşünüldü:
Davalı, Süleyman isimli bir kişi ile karıkoca gibi birlikte yaşarken, vermiş bulunduğu para ile Süleyman'ın nizalı yeri kendi adına satın aldığını, üzerine ev yaptırarak oturduğunu, sonradan Süleyman'ın bu taşınmazı senetle kızkardeşine, kızkardeşinin de davacıya gene senetle sattığını, senetlerde teslim edildiğine dair sözlerde var ise de fiilen bir teslimin vuku bulmadığını, kendisinin evvel ahir burada oturduğunu savunarak, davacının zilyetliğine dayanılan elatmanın önlenmesine dair davasının reddini istemiştir.
Süleyman, nizalı taşınmazı alıp karı koca gibi yaşadığı davalıya taşınmazı teslim ettiğine göre, artık taşınmazın fiilen oturan Güler'e ait olduğunun kabulü gerekir. Bunun davalı tarafından tekrar Süleyman'a iade edilmesine dair dosyada bir belge bulunmamaktadır. Fiilen oturan da davalıdır. Davacı satın aldığı yeri fiilen elde edememiştir. Davalının dışında düzenlenen senetlerle davacı satın aldığı yerin kendisine teslim edildiğine dair bir fiili olguya dayanmamış, bu sebeple bunlar gözetilmeden müdahalenin men'ine karar verilmesi doğru görülmediğinden hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ : Yukarıda yazılı sebeplerle temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün (BOZULMASINA), istek halinde peşin alınan temyiz harcının yatırana iadesine,12.4.1996 tarihinde oybirliği ile karar verildi.