 |
T.C.
YARGITAY
14. Hukuk Dairesi
Esas no : 1995/8959
Karar no : 1995/9634
Tarih : 18.12.1995
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Taraflar arasındaki irtifak hakkının tescili davasından dolayı mahal mahkemesinden verilen yukarıda gün ve sayısı yazılı hükmün; Dairemizin 19.09.1995 gün ve 1995/4158-6289 sayılı ilamıyla onanmasına karar verilmişti. Süresi içinde davacı Hüseyin vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla dosya içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
KARAR : Hazine adına kovalık, çalılık olarak tesbit edilen ve tapuya bağlanan bir yer üzerinde davacı, ağaç yetiştirdiğini imar ihya ettiğini ileri sürerek bu parsel üzerinde lehine irtifak hakkı kurulmasını istemiştir. bu işlemin kadastrodan sonra yapıldığı ileri sürülmektedir. 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 19/2. maddesi gereğince taşınmaz mal üzerinde malikinden başka bir kimse veya paydaşlardan birine ait muhdesat mevcut ise, bunun sahibi, cinsi ihdas tarihi ve iktisab sebebi belirtilerek tutanağın ve kütüğün beyanlar hanesinde gösterileceği yazılıdır. Bu gösterme tarafına ayni veya şahsi bir hak bahşetmez. Medeni Kanun'un 918. maddesi hangi ayni hakların, Medeni Kanun'un 919. maddesi ise hangi şahsi hakların tapu siciline şerh verilebileceğini nizama koymuştur. Davacı irtifak hakkı olarak yetiştirdiği ağaçların tapuya işlenmesini istemektedir. Böyle bir irtifk hakkı taraflar arasında yapılmış, yani Hazine ile ağaç yetiştiricileri davacılar arasında yapılmış bir sözleşmenin yapılmış olması gerekir. Böyle bir sözleşmenin usulüne göre yapılması gerekir. Medeni Kanun'un 704 ve devamı maddeleri gereğince usulüne göre düzenlenmiş bir sözleşme olmadığına hatta yazılı bir sözleşme dahi bulunmadığına göre irtifak hakkı olarak tapuya işlenme söz konusu olamaz 16.12.1984 tarih 18607 sayılı Resmi Gazete'de yayınlanan devlete ait taşınmaz mal satış, trampa, kiraya verme mülkiyetin gayri ayni hak tesisi, ecrimisil ve tahliye yönetmeliğinin olayda uygulanması olanağı yoktur. Bu nedenle davanın reddine dair kararın onanmasına ait dairece verilen kararın bir usulsüzlük görülmediğinden istemin reddi gerekmiştir.
SONUÇ : Yukarıda yazılı nedenlerle ve HUMK'nun 440. maddesinde belirtilen hususların da hiçbirisine uymayan karar düzeltme talebinin reddine, aynı yasanın 442/111. maddesi gereğince 252.000 TL para cezası ile Harçlar Yasası uyarınca 252.400 TL red harcının karar düzeltme isteyenden alınmasına, 18.12.1995 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.