 |
T.C.
YARGITAY
14. Hukuk Dairesi
Esas no : 1995/5336
Karar no : 1995/6833
Tarih : 05.10.1995
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 15.04.1994 gününde verilen dilekçe ile tapu iptal ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 23.12.1994 günlü hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
KARAR : 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu'nun yürürlüğe girmesinden sonra ana taşınmazda henüz kat mülkiyeti veya kat irtifakı kurulmadan önce bağımsız bölüme ilişkin ve arsa payı belirlenmiş yahut belirlenmemiş olarak bağımsız bölüme ilişkin noterlerce düzenlenen kat mülkiyeti veya kat irtifakı satış vaadi sözleşmeleri geçerlidir. Satış vaadi konusu bağımsız bölüme tahsis edilecek arsa payı oranının bilirkişi görüşünden yararlanmak yolu ile belirlenmesi her zaman mümkün bulunduğundan, bağımsız bölüme düşen arsa payı oranının Kat Mülkiyeti Kanunu'nun 3. maddesinin 2. bendi gereğince arsa payı kat mülkiyetine konu olan ana yapının değerinin bağımsız bölümün değerine olan oranı ile belli edilmek gerekir. O nedenle arsa payı gösterilerek veya gösterilmeksizin de satış vaadi sözleşmesi yapılabilir. Davaya konu binada belediyeden gelen 28.09.1994 tarihli yazıdan Bedri Sarıoğlu'na ait arsalarda belediyece (B-5) konut nolu 4. katın ruhsatlı ve iskanlı binası mevcut olup 5. katın inşaatının ruhsatsız bulunduğu ayrıca 5 katın ruhsatı için herhangi bir müracaat yapılmadığı açıklandığına göre bu yazıdan sanki nizalı dairenin bulunduğu 5. kat için başvuruldukta ruhsat verilebileceği anlamı bulunduğundan 5. katın başvuru oldukta ruhsatlanabilip ruhsatlanamayacağı hakkında belediyeye yazı yazılarak alınan cevapta ruhsatlanma imkanının bulunduğu anlaşılırsa o zaman satıcının kötü niyetle ruhsat almadığı iddiası üzerinde durularak olabilecek bir şey için yukarıda yazılı şekilde hareket edilerek davacıya ruhsatlamayla pay tescili yoluna gidilebilir. Eğer 4. kattan fazla bina yapılmasına müsaade edilmiyor ise o zaman hukuki imkansızlık nedeniyle satış vaadi sözleşmesi ifa olanağı kazanmaz. Bunlar üzerinde durulmadan eksik araştırma ile red kararı verilmesi doğru görülmediğinden hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle usul ve yasaya aykırı hükmün BOZULMASINA, istek halinde temyiz harcının yatırana iadesine, 05.10.1995 günü oybirliğiyle karar verildi.