 |
T.C.
YARGITAY
14. Hukuk Dairesi
Esas no : 1995/4834
Karar no : 1995/5438
Tarih : 3.7.1995
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
Dairemizin 25.4.1995 tarih ve 1994/9955 Esas, 1995/3606 sayılı kararı ile mahalline gönderilen dosya bu noksanlığın giderilmesinden sonra iade edilmiş olmakla, içerisindeki belgeler incelenerek gereği düşünüldü:
KARAR
Dava, arsa sahibi ile yüklenici arasında düzenlenen eser sözleşmesi uyarınca yükleniciye bırakılan ve arsa üzerinde yapılacak olan binadaki bağımsız bölümlerden nizalı olanın davacıya satılmasından ötürü cebri tescil isteminden ibarettir.
Olayına göre, l ve 7 numaralı parsel malzemesinin yüklenici tarafından bu inşaatın adresi verilmek süratiyle fatura kestirilip alındığına dair belge ibraz edilmiş, fakat arsa maliklerinin de 500.000.000 TL. fazla değerde belge ibraz ederek inşaatta kullanılmak üzere malzeme aldığı iddia edilmiştir. Yüklenici, almış bulunduğu 20.000.000 TL.lik inşaat malzemesinin onun beyanı üzerine faturalanmasının arsa sahibi aleyhine yorumlanmaması gerekir. Zira yüklenici, adresi 1 parsel vermek sürati ile, malzemeyi başka yerlerde kullanması mümkün olabilir. Diğer taraftan 500.000.000 TL.lik inşaat malzemesini de arsa maliklerinin aldığı vakası bulunmaktadır. İnşaatta davacı yüklenicinin bağımsız bölümlerinin ancak %47.sini yaptığını kanıtlaması yükleniciye tescil imkanı vermez. Öncelikle arsa sahibi 7 numaralı parsel üzerinde 500.000.000 TL.dan fazla masraf ederek binasının ancak %98 ini yaptığı belirlenmiş ve yüklenicinin arsa sahibinin binasını dahi temel kazılarından sonra su basmanı seviyesinde bıraktığı anlaşılmış olduğundan yüklenici edimlerini yerine getirmediğinden davanın şu hali ile kabulü yerinde görülmemiştir. Zira yüklenciden daire satın alan, yüklenicinin edimlerini yerine getirip pek cüzi bir noksanlık bırakılırsa, yüklenici bu noksanlıkları yerin maliki olan arsa maliki ile yüklenici arasında düzenlenen inşaat sözleşmesine göre 7 numaralı parsel üzerine yapılacak binadaki bağımsız bölümle arsa malikine ait olacak buna karşılık l numaralı parsel üzerine yapılacak bağımsız bölümlerde yükleniciye bırakılacaktır. Sözleşmeye göre 7 numaralı parsele inşaat yapılması için haffiyata başlanılmış, temel kazıları yapılmış, daha su basmanı seviyesinde iken yüklenicinin edimlerini yerine getirmeyi savsaklaması üzerine, davalı arsa sahibi sözleşmeyi feshetmiş, davalı müteahhitte bu feshi kabul ederek karşılıklı olarak ibralaşma vaki olmuş ve bunun üzerine davalı arsa sahibinin savunmasına göre %98 ini ikmal etmiştir. Yüklenicinin kendisine bırakılan arsa üzerine yapmayı kararlaştırdığı bağımsız bölümlerin ancak %47 sini bitirdiği çekişmesizdir. İşte davacı, yüklenici ile arsa maliki arasında yapılan sözleşmenin feshi ve ibralaşmanın muvazaaya müstenit olduğunu ileri sürerek bu davayı açıp yükleniciye kendisine bağımsız bölüm yapması için bırakılan yerlerdeki nizalı dairenin tescilini istediği anlaşılmıştır. Yüklenicinin kendisine bırakılan arsa üzerine yapmayı kararlaştırdığı bağımsız bölümlerin ancak %47 sini bitirdiği çekişmesizdir. İşte davacı, yüklenici ile arsa maliki arasında yapılan sözleşmenin feshi ve ibralaşmanın muvazaaya müstenit olduğunu ileri sürerek bu davayı açıp yükleniciye kendisine bağımsız bölüm yapması için bırakılan yerlerdeki nizalı dairenin tescilini istediği anlaşılmıştır. Yüklenici feshin yapıldığının doğruladığı görülmüştür. Bu arada davacı, fesihten sonra dahi 20.000.000 TL.lık bir inşaat malzemesinin yüklenici tarafından yerine gelmediğini ileri sürüldüğünden arsa sahibine karşı yerine getirilmemesi halinde parasal karşılığının arsa sahiplerince kabul edilecek bir düzeyde olması halinde onun da ödemesi ile tescil isteme hakkını kazanabilir. Bunlar yerine getirilmez ise, yükleniciden daire alanlar onun yerine geçerek sözleşme hükümlerini yerine getirirlerse ancak yükleniciye tebaan ona akdi halef olarak dava açabilirler. Bunlar gözetilmeden kabul kararı verilmesi doğru görülmediğinden hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda yazılı nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, davalı vekili için 750.000 TL. duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı M.Rüştü A...'a verilmesine, 3.7.1995 gününde oybirliğiyle karar verildi.