 |
T.C.
YARGITAY
14. Hukuk Dairesi
Esas no : 1995/3606
Karar no : 1995/5553
Tarih : 22.6.1995
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
Davacı vekili tarafından davalılar aleyhine 6.11.1991 gününde verilen dilekçe ile irtifak hakkı tesisi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda davanın kabulüne dair verilen 7.5.1992 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı Celal vekili Osman, Rüstem, Avni ve Doğan tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü.
KARAR
Dava, Medeni Kanunun 668.maddesi uyarınca mecra hakkı kurulması isteğine ilişkindir. Mahkeme, davayı kabul etmiş, hükmü bir kısım davalılar temyiz etmişlerdir.
Hakim taşınmazda 3 bodrum, 1 zemin ve 2 normal katlı apartman bulunmaktadır. Bu apartmanın "alt yapı tesisi açımı ve yapımı" ruhsatında kanal bağlantısının motopomplu olacağı belirtilmiştir. Davacılar kanal sisteminin motopomplu çalıştırılmasının verimli olmayacağının belirterek kanal sisteminin davalı taşınmazı üzerinden cazibeyle yumak sokaktaki ana kanala bağlanmasını istemektedir.
Olayda öncelikle saptanması gereken husus "olanaksızlık" koşulunun gerçekleşip gerçekleşmediğidir. Bunun için de binanın tasdikli plan ve projesinde pis su kanalının umumi pis su kanalına bağlantısının ne şekilde kurulmasının öngörüldüğüne bakmak gerekir. Binaya ait "alt yapı tesisi açımı ve yapımı" ruhsatında bu bağlantının motopomplu olarak ve binanın batı sınırında bulunan Şal sokaktaki umumi kanala irtibatlandırılarak kurulması öngörülmüştür. Bu seçeneğin olanaksızlığı ortaya konulmadan diğer seçenekler tartışılamaz. Hernekadar bilirkişi kurulu motopomplu sistemin yurdumuzdaki mevcut teknoloji ve sistemi çalıştıracak kalifiye işçi yetersizliği nedeniyle uygun olmadığını davalı taşınmazı üzerinden cazibe ile tahliyenin uygun olduğunu bildirmiş ise de sistem için düşünülen bu genel sakıncalar yanında somut olay yönünden özel sakıncalar bulunduğu belirtilmemiştir. Motopomplu sistemin hakim taşınmaza özgü nedenlerle sakıncalı bulunduğu saptanmadan bilirkişi raporunda yer alan genel sakıncalar nedeniyle kullanılamıyacağı düşüncesi belediyece verilen ruhsat da gözönüne alındığında gerçeğe uygun düşmez ve zorunluluk halinin doğduğunun kabulünü gerekirken yazılı olduğu şekilde davanın kabulü doğru değildi.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde yatırana iadesine 22.6.1995 gününde oybirliği ile karar verildi.