 |
T.C.
YARGITAY
14. Hukuk Dairesi
E. 1994/7112
K. 1994/9229
T. 10.10.1994
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
ORTAKLIK SÖZLEŞMESİ
HİSSE TESCİLİ
KARAR ÖZETİ: Taraflar arasındaki sözlü ortaklık anlaşması ile müşterek mülkiyet şeklindeki taşınmazın narenciye bahçesi haline getirilmesi, ağaçlar meyve verir hale geldiğinde davalı payının yarısının davacı adına tescil edileceği kararlaştırıldığına, davacının edimini yerine getirmiş olduğu ve dava dışı diğer müşterek payın malikleri tarafından yer tefriki suretiyle tescile muvafakat edilmediği anlaşıldığına göre; davalı payının yarısının hisse olarak davacı adına tesciline karar vermek gerekirken, taşınmazın geometrik şeklini değiştirecek biçimde belirli ve bağımsız bir kısmın tescili yolunda hüküm kurulması doğru değildir.
(743 s. MK. m. 2)
(818s. BK. m. 1,355)
Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 24.7.1990 gününde verilen dilekçe ile tapu iptal tescil ve müdahalenin meni istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 20.4.1992 günlü hükmün Yargıtay' ca incelenmesi davalılar vekili tarafından istenilmekle; süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne, duruşma talebinin taşınmazın değeri itibariyle reddine karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek, gereği düşünüldü:
Davacı ile davalıların murisi arasında taşınmazda mandalina ve greyfurt ağaçları dikilip yetiştirilmesi, onların meyveye gelmesi durumunda davalıların murisinin payının yarısının davacı adına tescil edileceği sözleşme ile kararlaştırılmıştır. Bu sözleşme .amca-yeğen arasında olmuştur. Yazılı olmamasına rağmen akde uyulmuş, davacı vecibelerini yerine getirmiş, greyfurt ve mandalina fideleri yetiştirilmiş ve ağaçlar meyveye gelmiştir. Davacının babasının 117 taşınmazda payı vardır. Davalıların murisinin de 617 payı vardır. Akde göre, sözleşme yerine getirildiğinde davalıların murisine ait payın yarısı davacıya intikal ettirilecektir. Türkiye genelinde bu tür sözleşmeler yapıla gelmekte, akitler edimlerini yerine getirirlerse, diğer taraftan ediminin yerine getirilmesini isteme olanağına sahip olmaktadırlar. Olayda, davacının babasının 1/7 payı vardır. Bu pay sözleşme dışıdır. 6/7 paya gelince; bunun sahibi davalıların murisidir. Sanki bu kişi taşınmaza müstakilen sahipmişçesine davalı ile bir anlaşma yaparak arazinin greyfurt ve mandalinalık haline getirilmesini sağlamıştır. 1/7 hissenin maliki vefat ettiğinden o hissenin davacıdan başka iştirak halinde malikleri de bulunmaktadır. O malikler bu payın kapladığı alanında mandalinlik ve greyfurtluk haline getirilmesine karşı çıkmamışlardır. Yalnız paylarını sözleşme dışı bulunmasına, mahkemenin davalı payından hisse vereceği yerde taşınmazın geometrisini bozarak yer tefrik edilerek arazinin bölünüp parçalanarak bir kesiminin davacıya verilmesine karşı çıkmaktadırlar. O halde temyizler ve oluş itibariyle mahkemenin yer tefriki ile davayı o yönde kabulü doğru görülmemiştir. Mahkeme sözleşmeye itibar ettiğine göre amca-yeğen arasındaki bu sözleşme karşılığında ancak alacaklı olan davacıya davalıların murisine ait payın yarısının tefriki ile davayı o payda kabul gerekirken yazılı olduğu üzere hüküm tesisi doğru görülmediğinden temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün bozulması gerekmiştir.
Sonuç Yukarıda yazılı nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün (BOZULMASINA), peşin harcın istek halinde iadesine, 10.10.1994 gününde oybirliği ile karar verildi.