 |
T.C.
YARGITAY
14. Hukuk Dairesi
E. 1994/168
K. 1994/623
T. 25.1.1994
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
TAPU İPTALİ VE TESCİL
KARAR ÖZETİ: Davacı; hem tapuya ve hem de zilyetliğe dayanarak tescil davası açtığına, nizalı yer davacının tescil krokisi dışında kaldığı gibi, kendi tescil tapusu dahi burayı Hazine arazisi okuduğuna ve 20 yıllık kazandırıcı zamanaşımı da dolmadığına göre; taşınmazın davacı adına tesciline karar verilmesi doğru değildir.
(743s. MK. m. 639)
Davacı tarafından, davalı aleyhine 20.8.1991 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 21 .5.1992 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı Hazine vekili tarafından istenilmekle; süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek, gereği düşünüldü:
Davacı, hem tapuya hem de zilyetliğe dayanarak tapu iptali ve tescil istemiştir. Davacının, MK.nun 639. maddesi uyarınca açmış bulunduğu tescil davası sonunda aldığı tapunun uygulama olanağını taşıyan krokisi vardır. Nizalı yer bu krokinin dışında olmasına rağmen tescil tapusunun alınmasından sonra gene davacının bu yerde zilyetliği sürmüş ise de, tapuların kesinleştiği 20.3.1986 tarihine değin yirmi yıllık zilyetliği dolmadığından bu yerde davanın kabulü doğru değildir: Zira, tescil tapusunda nizalı yer Hazine arazisi olarak gösterilmektedir. Eğer davacıya ait bir taşınmaz olsaydı o zaman tescil tapusunda bu yer sahibi senet olarak gösterilirdi. Bunlar üzerinde durulmadan davanın kabulüne karar verilmesi doğru görülmediğinden hükmün bozulması gerekmiştir.
Sonuç: Yukarıda yazılı nedenlerle temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün (BOZULMASINA), 25.1.1994 gününde oybirliğiyle karar verildi.