 |
T.C.
YARGITAY
14. Hukuk Dairesi
E. 1993/7795
K. 1994/3203
T. 31.3.1994
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
SATIŞ VAADİ SÖZLEŞMESİ
TESCİL
BAKİYE BEDEL
CEZAİ ŞART
KARAR ÖZETİ Satış bedelinin bir kısmının peşin ödendiği, bakiyesinin ise belirlenen vade sonunda emre muharrer senet ile ödeneceği, bedelin tamamı tahsil edildikten ve tapudaki yanlışlıklar da düzeltildikten sonra, alıcının talebi üzerine, bakiye bedele ilişkin ödeme tarihi ile aynı günde kati ferağ verileceği, aksi takdirde belirtilen cezai şartın ödeneceği dayanak satış vaadi sözleşmesinden anlaşıldığına; ancak, bakiye bedelin ödenmediği de sabit bulunduğuna göre; tapudaki isimle ilgili engel üzerinde de durularak, davacı ya önel verilmek suretiyle bakiye bedelin ödenmesi temin edilmeden tescile ve ayrıca şartları gerçekleşmediği halde cezai şartın tahsiline karar verilmesi doğru değildir.
(818 s. BK. m. 213, 81, 158)
Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 24.3.1992 gününde verilen dilekçe ile satış vaadine davalı tescil ve tazminat istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda, davanın kabulüne dair verilen 21.5.1993 günlü hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davalı tarafından istenilmekle; süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek, gereği düşünüldü:
Davacı, satış vadi sözleşmesi uyarınca taşınmazın cebri tescili ile 50 milyon lira cezai şartın tahsilini istemiştir. Satış vaadi sözleşmesinin incelenmesinde; satış bedelinin 80 milyon olduğu, 50 milyon bedelin peşin alındığı, bakiye 30 milyonun 1.1.1992 vade sonunda emre muharrer senet ile ödeneceği, alacağın tamamının tahsil edildikten ve tapudaki yanlışlıkların da düzeltmeyi müteakip alıcının talebi üzerine 1.1.1992 günü kati ferağ verileceği, aksi takdirde 50 milyon cezai şartın ödeneceği karşılıklı olarak kabul edilmiştir. Bu şartlardan anlaşıldığına göre; 80 milyon liraya taşınmaz satılmış, 50 milyon lirası peşin alınmış, bakiye 30 milyon bedel ise 1 Ocak 1992 vade sonunda bono ile ödeneceği anlaşılmıştır. Davacı; emre muharrer senedin satıcıda olduğunu, o senedin verilmesi ile 30 milyon bakiye borcun ödeneceğini açıkladığına göre, ister bonoya bağlansın, ister bağlanmasın bakiye 30 milyon bedelin ödenmediği anlaşılmıştır. O halde, bu bedel ödenmeden tescil kararı verilemez. Ayrıca, satıcının isim düzeltilmesi ile ilgili bir engelinin bulunduğu da sözleşmede açıklandığına göre, bunlar üzerinde durup bakiye bedelin alıcılar tarafından BK.nun 81. maddesi uyarınca ödenmesi için kendilerine önel verilmesi, bu bedelin ödenmesi temin edildikten sonra tescile karar verilmesi ve olayına göre şartları tahakkuk etmediğinden cezai şarta da hükmedilmemesi gerekirken, yazılı olduğu üzere bedeli alınmadan ve şartları gerçekleşmeden cezai şartın da tahsiline karar verilmesi doğru görülmediğinden hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz itirazlarının yukarıda gösterilen nedenlerle kabulü ile hükmün (BOZULMASINA), temyiz harcının istek halinde iadesine, 31.3.1994 gününde oybirliği ile karar verildi.