 |
T.C.
YARGITAY
14. Hukuk Dairesi
E. 1993/5586
K. 1994/1130
T. 4.2.1994
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
(Koşulları)
KARAR ÖZETİ: Hukukumuzda bir tesbit davasının dinlenebilmesi için; genel koşulların yanısıra, henüz eda davasının açılmasının mümkün olmaması ve tesbit davasının açılmasında davacının hukuki yararının bulunması zorunludur. Bu itibarla; izalei şuyu davasına konu olan taşınmazın üzerindeki muhdesat veya garsiyatın babası tarafından meydana getirilip yetiştirildiği iddiasıyla tesbit davası açan davacının, bu davayı açmakta hukuki yararı bulunduğu gibi, eda davası açılabilmesi de, ancak bu husus'un tesbiti ile mümkün olabileceğinden, açılan tesbit davasının. esasına girilerek iddia doğrultusunda delillerintoplanması ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekir.
(YHGK. Kararı-7.11.1962 gün ve 2/98-58 s.)
Davacıvekili' tarafından, davalılar aleyhine 17.6.1992 gününde verilen dilekçe ile muhdesatın mülkiyeti ve değerinin tesbiti istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 16.12.1992 günlü hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmekle; süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek, gereği düşünüldü:
Genel usul hükümleri ile esasa ilişkin yasalardaki özel usul hükümlerinde yasa koyucu tesbit davaları konusunda bir esas benimsemiş değildir. Bununla beraber mahkeme içtihatları ile bilimsel eserlerde tesbit davalarının açılabileceği bir kural olarak kabul edilmektedir. Ancak, bir tesbit davasının inceleme konusu yapılabilmesi için genel koşullara ek olarak şu iki koşulun gerçekleşmesi de zorunlu bulunmaktadır: Bunlardan biri, henüz eda davasının açılmasının mümkün olmaması ve diğeri tesbit davasının açılmasında davacının yararı olmasıdır. Bir izaleyi şuyu davasında çıkan uyuşmazlık dolayısı ile taşınmaz üzerindeki muhtesat veya garsiyatın davacı babası tarafından meydana getirilip yetiştirildiğini iddia etmektedir. Eğer izaleyi şuyu davasında satışa karar verilirse, bunların bedellerini talep etme imkanlarına kavuşmak için bu dava açılmıştır. Bu hali ile yarar unsuru vardır. Eda davası açılmamıştır. Eda davası için de yukarıdaki hususun tesbiti şarttır. O halde, eda davası açma durumu da henüz mümkün bulunmadığından, davacının delilleri toplanıp iddia doğrulandığı takdirde tesbit ve bunların beyanlar hanesine geçirilmesinde bir sakınca bulunmadığından, bu yönde bir inceleme yapılmadan davanın reddine karar verilmesi doğru görülmediğinden hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda yazılı nedenlerle yerinde görülen temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün (BOZULMASINA), temyiz harcının istek halinde yatırana iadesine, 4.2.1994 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.