 |
T.C.
YARGITAY
14. Hukuk Dairesi
E. 1993/5538
K. 1994/1122
T. 4.2.1994
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
- TAPUDA MİKTAR DÜZELTİLMESİ
KARAR ÖZETİ: 3402 sayılı Kanunun 41. maddesine dayanılarak kadastro görmüş yerlerden taşınmazların yüzölçümlerine ilişkin hesap hatalarının düzeltilmesi için açılan davalara, her ne kadar sulh hukuk mahkemesinde bakılması gerekmekte ise de; davanın asliye hukuk mahkemesinde açılmış olmasına ve asliye mahkemesince çapta hiç bir değişiklik yapılmaksızın yalnızca nizalı parselin yüzölçümü düzeltilip, doğru miktarın tapuya işlenmesine karar verildiğine, dava başlangıçta sulh hukuk mahkemesine açılmış olsaydı bile, sulh hukuk mahkemesi dahi aynı sonuca ulaşacağına göre; sırf görev yönünden hükmün bozulmasını istemek dava ekonomisine uymaz. Ayrıca, bu tür davalar hak düşürücü süreye tabi olmadığından ve masraflar da davacı üzerinde bırakıldığından hükmün onanması gerekir.
(3402 s. Kadastro K. m. 12/3,41)
Davacı tarafında, davalılar aleyhine 7.12.1992 gününde verilen dilekçe ile tapuda miktar tashihi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 27.4.1993 günlü hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davalı Hazine vekili tarafından istenilmekle; süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek, gereği düşünüldü:
Davacı, 8 nolu parselin çapında değişiklik yapılmadan geometrik düzen aynı kalmak şartıyla yanlış hesap edilen yüzölçümünün doğrusu bulunarak düzeltme istemiştir.
Aslında bu tür davaların, 3402 sayılı Yasanın 41. maddesi uyarınca Sulh Hukuk Mahkemesinde açılması ve inceleme yapılarak karar verilmesi gerekir idi. Nevarki davacı, masraf yaparak Asliye Mahkemesinden istekte bulunmuş, bu mahkeme incelemesini yapmış ve de çapta hiçbir değişiklik yapılmadan parselin metre karesinin doğrusunu bulup tapuya işlenmesine karar vermiştir. Hali ile bu davayı Sulh Hukuk Mahkemesinde davacı açsa idi aynı sonuca ulaşacaktı. O halde davanın sırf Sulh Hukuk Mahkemesinde görülmesi nedenini temyiz sebebi yaparak hükmün bozulması dava ekonomisine uymaz. Bu tür davalar 3402 sayılı Yasanın 12/3. maddesindeki sükutu hak süresine tabi de değildir. Masraflar da davacı üzerine bırakıldığına göre temyiz itirazlarının reddi ile hükmün onanması gerekmiştir.
SONUÇ Yukarıda yazılı nedenlerle yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile hükmün (ONANMASINA), 4:2.1994 gününde oybirliğiyle karar verildi.