 |
T.C.
YARGITAY
14. Hukuk Dairesi
E. 1993/305
K. 1993/8224
T. 2.11.1993
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
MEDENİ KANUNUN 650. MADDESİ
UYARINCA TESCİL
KARAR ÖZETİ: Yalnızca tapulu taşınmazlar sözkonusu olduğunda MK.nun 650. maddesinin uygulama olanağı vardır. Bu maddeye dayanılarak tescili istenen taşınmazın tapulamadan önce tapusuz olduğu, üzerindeki muhdesatın taşınmaz tapusuzken yapıldığı, bilahare bölgeye giren kadastro çalışmaları sırasında arzın maliki, binanın da davacı adına tesbit edildiği ve Tapulama Mahkemesince de tesbit gibi tescile karar verildiği anlaşıldığına göre; Tapulama Mahkemesinde kaybedilen hakkın temlik hükümlerine göre kazanılması mümkün değildir.
(743 s. MK. m. 650)
Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 15.3.1991 gününde verilen dilekçe ile MK.nun 650. maddesi gereğince tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda, davanın kabulüne dair verilen 19.10.1992 günlü hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davalı köy vekili tarafından istenilmekle; süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içensindeki bütün kağıtlar incelenerek, gereği düşünüldü:
Medeni Kanunun 650. maddesi ile tapulu taşınmazların geçersiz bir sözleşme ile haricen satılması üzerine tapunun kendisine verileceği inancı ile hareket eden alıcının, bu gayrimenkul üzerine muhdesat inşa etmesi durumunda, satıcının bilahare tapuyu vermemesi ve muhdesatın değerinin de arsa değerinden açıkça fazla olması halinde, arsanın değeri mukabilinde taşınmazın tapusunun iptali ve tesciline yönelik hususlar nizama bağlanmıştır. Bu madde, tapulu taşınmazların resmi senetle satışının geçerli olacağına dair kuralın istisnasını teşkil eder. Tapulamadan önce nizalı taşınmaz tapusuzdur. Davacı; tapusuz olarak kendisine verildiği ileri sürülen taşınmaza bina yapmış, sonradan bölgeye kadastro geldiğinde kadastro komisyonu, arzın malikine, muhdesatınıda davacıya ait olduğuna karar verilmiş ve buna görede tesbit yapılmıştır. Buna razı olmayan muhdesat sahibi, tapulama mahkemesinde taşınmazın tesbitinin iptali ve tescil davası açımışsa da, sonuçta davayı kaybettiğinden tesbit gibi tescile karar verilmiştir. Şimdi davacı, Medeni Kanunun 650. maddesi gereğince temlik istemektedir. Yani, Tapulama Mahkemesinde kaybettiğini temlik hükümlerine göre sağlamak istemektedir. Bu husus temlik davalarının ana ilkesine ters düşer. Çünkü, taşınmaz tapulamadan evvel tapusuzdur. Binanın yapılması halinde dahi tapusuz hali devam etmektedir. Hal böyle olunca ve tapulamadan sonra da muhdesat meydana getirilmediğinden davanın reddine karar vermek gerekirken kabul kararı verilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ : Yukarıda yazılı nedenlerle temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün (BOZULMASINA), temyiz harcının istek halinde yatırana iadesine, 2.11.1993 gününde oybirliği ile karar verildi.