 |
T.C.
YARGITAY
14. Hukuk Dairesi
E. 1993/3038
K. 1993/10410
T. 27.12.1993
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
MERA VE YAYLAYA VAKİ ELATMANIN
ÖNLENMESİ
KARAR ÖZETİ: İki köy arasındaki mera ve yaylaya vaki elatmanın önlenmesi davalarında, köy sınır namesinin uygulanma zorunluluğu olmadığı gibi, bir köyün yayla ve merasının bir başka köyün sınırları içinde bulunması da mümkündür. Bu davalar, nizalı mera ve yaylanın bulunduğu yer. (maht2l) mahkemesinde görülür. Nizalı taşınmazın evvelce bir başka ilçenin sınırları içinde olması ve o ilçe mahkemesince verilmiş bir kararın bulunması, sonradan açılan davanın da aynı yer mahkemesinde görülmesini gerektirmez. Bu nedenle, yetkili mahkemenin belirlenmesi için, öncelikle taşınmazın son olarak hangi ilçenin sınırları dahilinde kaldığının tesbiti gerekir.
(1086 s. HUMK. m. 13)
Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 16.6.1989 gününde verilen dilekçe ile müdahalenin men'i ve kal' istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda, davanın kabulüne dair verilen 23.12.1992 günlü hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davalı tarafından istenilmekle; süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içensindeki bütün kağıtlar incelenerek, gereği düşünüldü:
Dava,. Sarıca Köyü Yaylasına elatmanın önlenmesi isteminden ibarettir. Mer'a ve yaylaya elatmanın önlenmesi davalarında, köy hudutnamelerinin uygulanması zorunluluğu 31.5.1965 gün ve 4/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı ile kaldırılmıştır. 'Bir köyün başka köyün sınırları içerisinde yayla ve mer'ası bulunabilir. Taraflar arasındaki 1958 yılında hükme bağlanan davadan sonra köy sınırları değiştirilmiştir. Bu cümleden olarak savunmaya göre nizalı yerin Kelkit Kazası sınırları içerisinde kaldığı ve mahkemenin yetkisiz bulunduğu ileri sürülmüştür. Eğer bu husus incelenir ve savunma da doğru çıkarsa evvelki hükmün Şiran'da verilmesine rağmen bu davada yetkili mahkeme Kelkit olabilir. Bu usuli iş üzerinde durulup bir sonuca varılmadan yazılı olduğu üzere karar verilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda yazılı nedenlerle yerinde görülen temyiz itirazlarının kabulü ile usul ve yasaya aykırı olan hükmün (BOZULMASINA), başka yönlerin incelenmesine şimdilik yer olmadığına, temyiz harcının istek halinde yatırana iadesine, 27.12.1993 gününde oybirliği ile karar verildi.