 |
T.C.
YARGITAY
14. Hukuk Dairesi
E. 1992/7119
K. 1993/1937
T. 5.3.1993 Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
TAPU İPTALİ
MERA OLARAK SINIFLANDIRMA
KESİN HÜKÜM
SULH
ÖZET Aynı nitelikli evvelki dava, taraflar arasındaki sulha dayalı olarak vazgeçme nedeniyle reddedildiğine göre, sulhun yerine getirilmesi üzerine açılan eldeki dava için, hakkın özü bakımından kesin hüküm teşkil etmez. Bu durumda encümen kararında köyün kadim merası olduğu kabul edilen kısmın davacı köy yararına sınırlandırılmasına karar vermek gerekir.
(1086 s. HUMK. m. 237)
Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 30.7.1991 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 12.2.1992 günlü hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davacı köy vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
Önceleri Belkavak köyüne ait olduğu iddia edilen merada bir kesim yer davalı Belediyenin sınır değişikliği kararı üzerine belediye hududu içensine alınmış, köyün merası böylelikle Osmancık belediyesi hududu içerisinde kalmıştır. Mera Belediyenin sınırı içerisinde kalmasına rağmen Belkavak köyünün kadim hakkı onun üzerinde devam eder. Köy ile Belediyenin vaki anlaşması üzerine nizalı taşınmaz Belediye adına tapuya bağlanmıştır. Ve sonradan Belediye bu ve merayı cinsini değiştirmek suretiyle arsa haline getirmiştir. Köy demeğince varılan karara göre, 65 dönüm mera parçası davacı köye bırakılacaktır. Bunun üzerine Belediye bu sulhü kabul etmiş 65 dönüm mer'anın davacıya verileceği encümen kararı ile benimsenmiştir. Bu sözleşmeye göre davacı köyün önce açmış olduğu dava red ile sonuçlanmıştır. Red ile sonuçlanan kararın gerekçesinde davadan vazgeçmenin varılan sulhe değin olduğundan o red kararı sulhün yerine getirilmemesi üzerine tarafları bağlayan kesin hüküm olmaz. Davacı köyün davalı Belediye sınırları içerisinde nizalı 65 dönüm kadim merası bulunduğu taraflar arasında sözleşme ile belli olduğundan 65 dönüm mera parçasının davacı köy yararına sınırlandırılmasına karar verilmesi gerekeceğinden, zuhul alınması doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda yazılı nedenlerle temyiz itirazının kabulü ile usul ve yasaya aykırı olan hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın temyiz edene iadesine, 5.3.1993 gününde oybirliğiyle karar verildi.
|