 |
T.C.
YARGITAY
14. Hukuk Dairesi
E. 1992/4996
K. 1993/576
T. 26.1.1993 Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
MÜŞTEREK MÜLKİYET
TAKSİM SÖZLEŞMESİ
PAYA VAKİ MÜDAHALENİN MENİ
ÖZET Tapuda paylı biçimde kayıtlı bir taşınmaz için yapılan ve tüm hissedarların katılmadığı bir taksim sözleşmesi geçerli değildir. Davalılar arasındaki taksime davacının iştirak etmediği ve kendisine rızası dışında belirli bir yer ayrıldığı anlaşıldığına göre, davacının tapudaki hissesine vaki müdahalenin önlenmesine karar vermek gerekir.
(743 s. MK. m. 623,624)
(818 s. BK. m. 1)
Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 14.11.1990 gününde verilen dilekçe ile paya elatmanın önlenmesi ve ecrimisil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 12.12.1991 günlü hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içensindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
Davacı, müşterek paylı malik olduğu taşınmazdaki payına davalıların elatmasının önlenmesine karar verilmesini istemiş; Mahkeme, dava konusu taşınmazın taraflar arasında taksim edildiği ve paydaşların bu taksim anlaşmasına dayalı olarak paylarına düşen kesimleri kullandıkları gerekçesiyle davanın reddine karar vermiştir.
Mahkemece yapılan keşifte dinlenen yerel bilirkişi; çekişmeli yer hakkında evvelce yapılmış bir taksim bulunmadığını, 1990 yılında davalıların bir araya gelerek taşınmazı aralarında taksim ettiklerini, 5300 m2 geldiği bildirilen bir kesimi davacıya bıraktıklarını belirtmiştir. Taşınmazın taraflar dışında başka paydaşları da bulunduğu tapu 'kaydından bellidir. Paydaşların tamamının katılmadığı böyle bir taksimin geçerliliğinden söz edilemez. Kaldı ki, davacı dahi bu taksime iştirak etmemiştir. Ayrıca nizalı taşınmaz 38.000 m2 dir. Davacı taşınmazda 16.060/28800 pay sahibidir. Payına düşen miktar 21.190 m2 iken, kendisine rızası dışında 5300 m2 yer bırakıldığı anlaşıldığından, dava kabul edilerek davacının payına vaki elatmanın önlenmesine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde davanın reddi doğru değildir.
SONUÇ: Yukarıda yazılı nedenlerle temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde yatırana iadesine, 26.1.1993 gününde oybirliği ile karar verildi.
|