 |
T.C.
YARGITAY
14. Hukuk Dairesi
E: 1992/1904
K: 1992/9109
T: 22.10.1992 Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 29.8.1986 gününde verilen dilekçe ile zilyet olunan taşınmaza elatmanın önlenmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 15.10.1990 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
KARAR : Davacı, babasından intikalen gelen ve zilyetlikleri altında bulunan nizalı taşınmaza davalının elattığını ileri sürerek bunun önlenmesini istemiş davalı savunmasında dava konusu yerin 1955 yılında dava dışı Hüseyin Dalkırana satıldığını ve 1965 yılında da kendisinin Hüseyin Dalkıran'dan satın aldığını ekleme zilyetlik nedeni ile taşınmazı iktisap hakkının doğduğunu belirterek davanın reddini istemiştir. Diğer davalı Dursun'da satışı doğrulayarak davanın reddini savunmuştur. Mahkeme davalı Mustafa Dalkılıç'ın taşınmazı iktisap hakkı doğurduğundan davayı red etmiştir. Dosya içerisinde bulunan 3.6.1955 tarihli satış senedinde dava konusu taşınmazın davalı Dursun tarafından diğer davalıya satan Hüseyin Dalkırana satıldığı ve onunda davalı Mustafa'ya 12.8.1965 tarihinde satarak devrettiği görülmüştür. Senetlerin dava konusu yere ait olduğu hususu nizalı değildir. Yalnız dava konusu taşınmaz davacı ile satan davalı Dursunun babalarına ait olduğuna göre iştirak hali bahis konusu olup davalı Dursunun kardeşi davacı Sultan'ın muvafakatını almadan yapmış olduğu satışa geçerlilik verilemez. Bu durumda geçersiz bir satışa dayanarak zilyetlikle iktisab bahis konusu olamıyacağından davanın kabulüne karar vermek gerekirken, red kararı verilmesi usul ve yasaya aykırı görülmüştür.
SONUÇ: : Temyiz itirazlarının yukarıda gösterilen nedenlerle kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 22.10.1992 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
|