Hukuki.NET

T.C.
YARGITAY
14. Hukuk Dairesi
E: 1991/606
K: 1991/1516
T: 15.02.1991

Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 


 
  • TAPU İPTALİ
  • ORMAN TAHDİDİ
ÖZET: Evvelce  orman olan yerlerdeki taşınmaza ait tapunun hukuki değeri  yoktur. Öncesi orman olan taşınmazlar ancak ve yalnız  Hazine  adına  çıkarılabilirler.
(6831 s. OK. m. 2/B)
 
Davacı temsilcisi  tarafından,  davalılar  aleyhine 17.1.1978  gününde  verilen  dilekçe  ile tapu  iptali  istenmesi  üzerine  yapılan  duruşma  sonunda,  davanın reddine dair verilen 7.9.1988  günlü  hükmün  Yargıtay'ca  incelenmesi davacı İdare vekili tarafından istenilmekle; süresinde  olduğu  anlaşılan  temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek, gereği düşünüldü:
Davacı  Orman  İdaresi,  362  ve  366  sayılı  parsellerin  orman sayılan yerler olmasına rağmen davalılar adına tescil edildiğini bildirip, tapuların  iptalini  istemiş,  yerel mahkeme davayı reddetmiştir.
Oysa,  dava  konusu  362  ve  366  sayılı  parseller,  tapulama  yolu  ile ve zilyetliğe dayalı olarak gerçek kişiler adına tesbit edilmiştir. Taşınmazlarla ilgili olarak Orman Bakanlığı'nın verdiği 3362 sayılı ve 7.1.1980 tarihli  düşünce  yazısında,  nitelikleri belirtilerek iki  parça  taşınmazında  orman  sayılan  yerlerden  olduğu  açıklanmıştır.  1. bozmadan  önce  yapılan  keşifte  alınan  rapor çelişik olduğu gibi bozmadan sonra yapılan keşifte alınan raporda gerçeği yansıtmamaktadır.
Şöyle ki; 5.9.1988 tarihli uzman bilirkişi raporunda,  memleket  haritası  ve  hava fotoğrafları  eleştirilip,  asıl  dayanak  olan  bu  belgelerin  aksi  kanıtlanmaya  çalışılmıştır. Ne varki, bir taşınmazın orman olup olmadığının belirlenebilmesi için uygulamada en önemli hukuki dayanak bu  belgelerdir.  Haritaların  ve  hava  fotoğraflarının  kişisel  düşüncelerle yok  sayılması  veya  bu  belgelerde  var  olan  bulguların bir tarafa itilmesi olayı dayanaksız bırakmaktır  ve  asla  kabul  edilemez.  Hava  fotoğrafları  ve  memleket  haritaları gerçeğin ifadesidir. Taşınmazların bugün var  olan  fiili  durumu  önemli  değildir.  Orman  bitki örtüsünün tahrib  edilmiş  olması  o  taşınmazı  orman  olmaktan  çıkarmaz.  Bu  sebeple taşınmazların öncesi araştırılmalıdır.
4785  sayılı  Yasa  ile  tüm  ormanlar  Devletleştirilmiştir.  1945  yılında  yürürlüğe  giren bu yasaya  göre  anılan  tarihte  bir  taşınmaz  orman ise veya 3116 sayılı Yasa gereği tahdit edilmiş  ise  bu  taşınmazın  bitki  örtüsü  kaldırılsa  dahi  salt  orman toprağı yine orman sayılan  yerdir.  Taşınmazların  orman  olup  olmadığı  hava  fotoğrafları,  memleket haritası amenajman planları ile saptanabilir.
Bu  belgeler  bilirkişilerce  tartışma  konusu  yapılamaz.  Kaldı  ki  ormanlardan  zilyetlik  ve tapu  ile  yer  kazanma  olanağı  sağlayan 3402 sayılı Yasanın 45. maddesinin ilgili fıkraları da  Anayasa  Mahkemesi'nce  iptal  edilmiştir.  O  halde,  bu  yollarla da ormandan toprak kazanılamaz. Değinilen son  keşifte,  taşınmazların  ormanla  irtibatı  olmadığı  yazılmıştır. Oysa  krokilere  göre  bu  taşınmazların çevresinde yer alan birçok taşınmazı yine açma ve senetsizden tesbit edildiği gibi o  parsellerin  ve  bu  iki  parselinde ormanla  bitişik oldukları açıkca görülmektedir. O halde rapor bu gerçeğe de ters düşmektedir.
Bu  durumda,  değinilen  hava  fotoğrafları,  memleket  haritası  ve  amenajman planları uygulanarak  üç  kişilik  uzman  bilirkişi  kurulu  ile  keşif  yapılıp,  taşınmazlar  bu belgelerde orman olarak gözüküyorsa  ormanların  zilyetlikle  kazanılamayacağı  ve  bu  belgelerin tartışılamayacağı gözönüne  alınıp,  taşınmazın  öncesi  toprak  yapısı,  bitki  örtüsü,  çevresi yeniden  incelenip  evvelce  orman  ise  bu  taşınmazda tapunun hukuki değeri olamayacağı, zilyetlikle kazanılamayacağı düşünülmelidir.  Ayrıca  6831  sayılı  Yasanın  2/B  maddesi uygulanmasının  söz  konusu olmadığı ve olsa dahi öncesi orman olan taşınmazların ancak ve yalnız Hazine adına çıkarılabileceği de nazara alınmalıdır.
Değinilen  hususlar  gözetilmeden  davanın  reddine  karar  verilmesi  usul  ve  yasaya aykırıdır.
Sonuç:  Yukarıda  açıklanan nedenlerle Orman İdaresinin temyiz itirazlarının kabulü ile  hükmün  BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde yatırana idaresine, 15.2.1991 günü oybirliği ile karar verildi.
İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • [Sorumluluk hukuku] Dijital Sağlık ve Yasal Düzenlemeler: Bitkisel Ürünlerin Online Satışı 
  • 01.05.2025 13:12
  • 2. küçük dairemde kira artış anlaşmazlığı 
  • 29.04.2025 15:42
  • Sözleşmede anarak whatsapp yazışmalarının yasal bildirim kanalı ilan edilmesi. 
  • 29.04.2025 00:17
  • Sözleşmedeki "görüş alınarak" ifadesi, görüşü alınan tarafa eylemi engelleme hakkı verir mi? 
  • 29.04.2025 00:03
  • [Babalık davaları] Evlat edinilen çocukların eski baba adı değişimi hk. 
  • 27.04.2025 11:06


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • YARGITAY KARARLARI :
    İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

    Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

    İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini