 |
T.C.
YARGITAY
14. Hukuk Dairesi
E: 1990/7392
K: 1991/1214
T: 08.02.1991
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Davacı idare temsilcisi tarafından, davalılar aleyhine 9.7.1987 gününde verilen dilekçe ile mükerrer tapulamanın iptali istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 30.11.1989 günlü hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davacı idare temsilcisi tarafından istenilmekle; süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek, gereği düşünüldü:
KARAR : Dava, Tapu Sicil Müdürlüğü tarafından 766 sayılı Tapulama Kanununun yürürlüğü sırasında ve ikinci defa yapılan tapulamanın hükümsüz sayılması isteğiyle açılmış ve mahkemece Tapu Sicil Nizamnamesi'nin 107. maddesinde gösterilen bir husus bulunmadığı, kütük kaydının iptaline müncen olacak davanın malikler arasında çözümlenebileceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Gerçekten, Tüzüğün 107. maddesi gereğince, Tapu Sicil Müdürleri dayanak belgelerine uygun düşmeyen kayıtların düzeltilmesi için maliklerin mülkiyet hakları ihlal edilmemek koşulu ile dava açabilirler. Eldeki dava için böyle bir durum blunmamaktadır.
3402 sayılı Kadastro Kanunu ile yürürlükten kaldırılan 766 sayılı Tapulama Kanununun 46. maddesi, ikinci bir defa yapılan tapulamayı hükümsüz saymış ve fakat böylece oluşturulan sicil bakımından Tapu Sicil Müdürlüğünün dava açabileceğine dair bir hüküm gösterilmemiştir. Belirtilen hususlara ise 3402 sayılı Kadastro Kanununun 22. maddesi ile düzenleme getirilmiştir. Sözü edilen maddeye göre, ikinci bir defa kadastro yapılması halinde MK.nun 934. maddesine göre işlem yapılması, süresinde dava açılmadığı takdirde ikinci defa yapılan kadastronun Tapu Sicil Müdürlüğünce re'sen iptal edilmesi gerekmektedir. 934. madde ilgililerin taleplerinin Tapu Sicil Müdürü tarafından yerine getirilmesi halinde terkin aleyhine hakime başvuralabileceğini öngörmektedir. Tapu Sicil Müdürlüğünce, gerek 3402 sayılı Kanunun 22 ve gerekse Medeni Kanunun 934. maddesine uygun bir işlem yapılmadığına nazaran davanın reddi sonucu itibariyle doğrudur.
SONUÇ : Temyiz itirazlarının yukarıda gösterilen nedenlerle reddi ile hükmün ONANMASINA, harca yer olmadığına, 8.2.1991 gününde oybirliği ile karar verildi.