 |
T.C.
YARGITAY
14. Hukuk Dairesi
E: 1990/4995
K: 1990/9968
T: 20.11.1990
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 20.7.1988 gününde verilen dilekçe ile kişisel hakka dayanarak tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan muhakeme sonunda; davanın kabulüne dair verilen 21.11.1989 günlü hükmün Yargıtayca duruşmalı olarak incelenmesi davalılardan H.B. tarafından istenilmelek gereği düşünüldü:
KARAR : Davacı vekili, arsa sahibi H.B. ile yüklenici R.K.'nın 379 parsel sayılı taşınmaza kat karşılığı inşaat yapılması hususunda anlaştılarını, yüklenici R.K.'nın kendisine bırakılan 2. kat 8 numaralı daireyi müvekkiline sattığını bildirerek mezkür daire ile buna tekabül eden arsa payının davacı E.Ş. adına tescilini istemiştir.
Mahkemece, dava kabul edilmiştir.
Dosya kapsamı ve toplanan deliller itibariyle arsa sahibi H.B. ile yüklenici R.K.'nın 379 parsel sayılı taşınmaza kat karşılığı inşaat yapılması, 2, 4, 6 Nolu dairelerin arsa sahibine, 1, 3, 5, 7, 8 ve 9 Nolu dairelerinde yükleniciye ait olması huusunda anlaştıkları, inşaatın su basmanının yapıldığı, zemin katın hazır betonunun atıldığı ve yüklenicinin inşaatı bu durumda bıraktığı, arsa sahibi H.B.'nin inşaat sözleşmesini feshettiği, yükleniciyi vekaletten azlettiği ve bundan sonra yüklenicinin resmi ve harici olmak üzere iki ayrı senetle 2. kat 8 numaralı daireye davacı E.Ş.'ye sattığı; satış bedeline mahsuben 5 milyon lira peşin ödeyen ve ayrıca 4 senet bedelini tediye eden E.Ş. vekilinin R.K. aleyhine açtığı dava sonunda; ... Asliye Hukuk Mahkemesinin 6.6.1989 gün ve 1988/515 esas, 1989/196 karar sayılı ilamı ile inşaatın durdurulması nedeniyle satış bedeline ilişkin olmak üzere düzenlenen, tanzim ve vade tarihleri ile miktarları belirtilen senetlerden ötürü E.Ş.'nin R.K.'ya borçlu olmadığının tespitine karar verildiği anlaşılmıştır.
Kat karşılığı inşaat sözleşmesi uyarınca yüklenici ödemini yerine getirdiğinde kişisel hak kazanır. Yüklenici kazandığı kişisel hakka dayanarak sözleşme uyarınca kendisine bırakılan bağımsız bölümlerin adına tescilini isteyebilir veyahutta arsa sahibinin rıza ve muvafakatını almaya dahi lüzum görmeden BK.nun 162 ve onu izleyen maddeleri gereğince sözü edilen kişisel hakkını temlik edebilir. Yüklenicinin kişisel hakkını temellük eden 3. kişi, halefiyete binaen kendi akdi yükleniciden veya arsa sahibinden mülkiyetin adına nakledilmesini, diğer bir deyimle kendisine satılan bağımsız bölümün namına tescilini isteyebilir.
Olayımıza gelince; yüklenici R.K. inşaatı yapmamış, bu suretle kat karşlığı inşaat sözleşmesinden doğan edimini yerine getirmemiş ve kişisel hak kazanmamış; üstelik arsa sahibi sözleşmeyi feshetmiş ve kendisini vekaletten azletmiştir. Bu durumda R.K.'nın kişisel hak kazandığından ve bu hakkın temlikinden bahsetmek mümkün değildir. Diğer bir anlatımla, kişisel hak kazanmayan yüklenici R.K. 8 numaralı dairenin ve buna tekabül eden arsa payının adına tescilini isteyemez.Yüklenicinin isteyemeyeceği bir hakkı, onun halefi durumunda olan davacının istemesi mümün değildir ve işbu tescil isteği dinlenmez.
Diğer yönden, davacı E.Ş. inşaatın durmasından ötürü takside bağlanan bakiye borcu için düzenlenen senetlerden ötürü yükleniciye karşı borçlu olmadığının tebitini istediğine ve bu isteği hükmen kabul edildiğine göre, davacı tercih hakkını alacağı hasretmiş ve çekişmeli dairenin tescilini istemekten sarfınazar etmiş sayılır.
Kabule görede;
Dava değerini satış bedeli 25 milyon liranın teşkil ettiği, borcun tamamının ödenmediği, Borçlar Yasasının 81. maddesi uyarınca kendi edimini yerine getirmeyen kimsenin karşı tarafın edimini yerine getirmesini istemeyeceğini, bu bakımdan da davanın dinlenme olanağının olmadığı düşünülmemiştir. Bu itibarla, dinlenme olanağı olmayan davanın reddi gerekirken aksine bazı görüş ve düşünce ile davanın kabulü doğru görülmemiş ve hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı H.B. ve vekilinin yerinde görülen temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 20.11.1990 gününde oybirliğiyle karar verildi.