 |
T.C.
YARGITAY
14. Hukuk Dairesi
E: 1990/1020
K: 1990/4330
T: 08.05.1990
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Davacı A.Ö. tarafından, davalı F.Y. aleyhine 31.5.1989 gününde verilen dilekçe ile ferağa icbar suretiyle tescil istenmesi üzerine yapılan muhakeme sonunda; davanın zamanaşımı yönünden reddine dair verilen 26.12.1989 günlü hükmün Yargıtay'ca, duruşmalı olarak incelenmesi davacı A.Ö. tarafından istenilmekle bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
KARAR : Dava, ferağa icbar suretiyle tescil istemine ilişkindir. ... 1. Noterliğince res'en düzenlenen ve davaya dayanak yapılan 24.10.1977 gün ve 33060 sayılı sözleşme ile F.Y., ... İlçesi Aşağıdudullu Köyünde kain ve tapu sicilinin 32, 34, 60, 87 ve 105 parsel sayısında kayıtlı taşınmazlardaki paylarını F.K.'ya satış vaadinde bulunmuştur. Sonradan ... 2. Noterliğince 30.5.1989 gün ve 37047 sayı ile res'en düzenlenen sözleşme ile de, F.K. mirasçılarından nefsine asaleten ve diğerlerine vekaleten H.K., 60 ve 105 parsel sayılı taşınmazlara ilişkin olmak üzere yukarıda sözü edilen satış vaadi sözleşmesinden doğan kişisel haklarını davacı A.Ö.'ye temlik etmiştir. Bu arada ... Tapulama Mahkemesinin 24.11.1983 gün ve 1978/26 esas, 1983/39 karar sayılı ilamı ile (60 parsel sayılı taşınmazın yüzölçümünün 32751,99 m2 olarak düzeltilesine ve bu yerin 7560/50400 yanını F.Y. adına tesciline) karar verilmiştir. İlam, 28.4.1987 günlü kesinleşmiş ve 18.5.1987 günü tapu sicilinde infaz edilmiştir. Tapulama tesbiti 1971 yılında yapılmış ve satış vaadi sözleşmesi daha sonra düzenlenmiştir. Açıklanan durum karşısında, o sırada yürürlükte bulunna 766 sayılı Tapulama Yasasının 47/son maddesi hükmünce satış vaadi sözleşmesinden doğan kişisel hakkın, Tapulama Mahkemesinde davalıya dermeyanı mümkün değildir, ve orada engel durum mevcuttur. Sözü edilen sözleşmeden doğan kişisel hakkın F.Y.'ye ileri sürülme olanağı ... Tapulama Mahkemesinin anılan ilamının kesinleşme gününde doğmuştur. Borçlar Yasasının 128. maddesi uyarınca zamanaşımı, yasal engel durumun ortadan kalkmasından ve ferağ takririnin verilmesinden kaçınıldığı günden itibaren başlayacağına göre, ... Tapulama Mahkemesinin ilamının kesinleştiği gün ile iş bu davanın açıldığı gün arasında, yasada öngörülen 10 yıllık zamanaşımı süresi gerçekleşmemiştir.
Bu itibarla, iddia ve savunma doğrultusunda tarafların delillerinin toplanarak varılacak sonuç dairesinde bir hüküm kurulması gerekirken yazılı olduğu veçhile zamanaşımı nedeniyle davanın reddi doğrudur.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle davacının yerinde görülen temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 8.5.1990 gününde oybiliğiyle karar verildi.