 |
T.C.
YARGITAY
14. Hukuk Dairesi
E: 1989/8332
K: 1990/796
T: 26.01.1990
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Davacı Hazine vekili tarafından, davalılar aleyhine 13.8.1985 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tesçil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 13.12.1988 günlü hükmün Yargıtay'ca incelenmesi taraflarca istenilmekle; süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek, gereği düşünüldü:
KARAR : Davacı Hazine vekili, 185 sayılı parselin göl alanı içinde kaldığını, özel mülk konusu olamıyacağını ileri sürerek davalı adına düzenlenmiş tapununun iptalini ve Hazine adına tesçilini istemiştir.
Yerel mahkeme; davayı kısmen reddetmiştir. Oysa, yapılan inceleme ve araştırma hükme yeterli değildir.
ŞÖYLEKİ: Yapılan 2.6.1986 tarihli ilk keşifte jeolog ve ziraat mühendisinin incelemesi sonucu göl alanı ve su altında olan kültür arazisi niteliği bulunmayan kesimin belirlenmiş; fakat ziraat mühendisi 71 m. derinliği olan fakat miktarı açıklanmayan bu kesimin su altında ve tarım arazisi olmayan nitelikte olduğunu bildirmiş, jeolog bunun 1875 m2. olduğunu açıklamış, fen elemanı diğerlerinin saptadığı alanın 5200 m2 olduğunu bildirmiş, krokide işaretlemiştir.
18.4.1987 tarihinde ve 24.9.1988 tarihinde iki keşif daha yapılmıştır. Bu keşiflerde fen memuru 185 sayılı parselin tamamının göl alanı dışında kaldığını bildirmiş, ziraat mühendisi ve jeolog 6500 m2.lik taşımazın 4000 m2.sinin tarım arazisi, 2500m2.lik kesimin ise sazlık ve göl alanı olduğunu bildirmişlerdir.
Açıklandığı gibi, ilk raporla diğer raporlar çeliştiği gibi, raporlar kendi içinde dahi rakamlar ve miktarları itibariyle çelişiktir. Bu çelişiklik giderilmeden hüküm kurulamaz.
Bu itibarla, yine üç uzman bilirkişi ile keşif yapılarak toprak yapısı, bitki örtüsü, çevresi göl ile olan ilişkisi tam ve doğru olarak saptanıp, raporlar arasındaki çelişki giderilmeli, zilyetlikle kazanılabilecek kültür arazisi olan kesim ile sazlık ve göl alanında kalan, iktisabı olanaksız kesim belirlenip sonucuna göre hüküm kurulmalıdır.
Eksik incelemeye dayalı karar usul ve yasaya aykırıdır.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle davalıların temyiz itirazının reddine, Hazinenin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, Harçlar Yasasının 13/J maddesi uyarıca Hazine harçtan muaf olup, diğer temyiz harcının istemi reddedilen davalılar üzerinde bırakılmasına, 26.1.1990 gününde oybirliğiyle karar verildi.