Hukuki.NET

T.C.
YARGITAY
14. Hukuk Dairesi
E: 1989/7420
K: 1990/863
T: 29.01.1990

Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 


 
DAVA : Davacı Hazine vekili tarafından, davalı Mustafa P. aleyhine 1.2.1983 gününde verilen dilekçe ile tapu kaydının iptali ve tescil istenmesi üzerine bozmaya uyularak yapılan duruşma sonunda davanın reddine dair verilen 1.2.1983 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle gereği düşünüldü:
 
KARAR : İncelenen dosya münderecatına, kararın dayandığı gerekçelere göre yerinde bulunmayan temyiz itirazlarıınn reddi ile usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, 29.1.1990 gününde oyçokluğu ile karar verildi.
 
   KARŞI OY YAZISI
Davacı Hazine vekili 466 sayılı parselin kayıt fazlası ve zilyetlikle kazanılmasına olanak bulunmayan nitelikte olduğunu belirterek davalı adına düzenlenmiş tapunun iptalini, Haızine adına tescliini, elatmanın önlenmesini istemiştir. Yerel mahkeme 21.1.1983 tarihli kararında dosyanın kısmen kabul, kısmen reddine karar vermiştir. Dairemizce, bu karar, raporlarla Orman Bakanlığı mütalaasının çekişmesi nedeniyle, uzman bilirkişiler kurulundan rapor alanması gerektiği düşüncesiyle bozulmuştur. Bozmaya uyan mahkeme gereğini yapmadan davayı reddetmiştir. 17.3.1986 tarihli ikinci karar yine bozulmuştur. Mahkeme bozmaya uymuş, davayı yine reddetmiştir. Bu kez yapılan temiz incelemesinde dairemizde çoğunluk kararının onanması görüşünü benimsemiş ise de bu görüşe katılmak olanaksızdır.
Şöyle ki, yerel mahkeme 3402 sayılı yasanın 14 ve 17. maddelerini esas almıştır.
Ancak, taşınmazın dayanağı olan 249 yazım nolu vergi kaydı bir hektar 50 ar alanında olup hiçbir sınırı sabit değildir. Bu kayıt üzerinde 467 sayılı parsele de revizyon gördüğü yazılı olup keşifte belirlenen duruma göre 463-464-465 sayılı parseller bir bütün olup bu parsellerin de bu kayıt ile ilgili olduğu, bunları da içine aldığı yerel bilirkişilerce belirlenmiştir. Davada zilyetlik esas alındığına göre 463-464-465-466 ve 467 sayılı parseller bir bütün olarak ele alınıp vergi kaydının bu parsellerin bütününün sınırlarına ve toplanan miktarına göre uygulanıp incelenmenin bu çerçevede yapılması gerekir. Kaldı ki, zilyetliğin kanıtlanması tanıkla olasıdır. Oysa bu davada tanık dinlenmemiştir. Tapulama tesbit tarihi olan 1956 yılına kadar 20 yılı dolduran aralıksız ve çekişmesiz 20 yıllık zilyetliğin varlığı kanıtlanmamıştır. Zilyetlik bu şekilde kanıtlanmadıkça davalının bu taşınmazı iktisabettiğinden söz edilemez.
Kaldı ki, Tarın Orman Bakanlığı, taşınmazın orman sayılan yer olduğunu bildirmiş ve başlangıçta yapılan keşifte orman mühendisi İbrahim Kaya 13.12.1982 tarihli raporunda taşınmazın orman sayılan yerlerden olduğunu bildirmiştir. Orman Bakanlığı yazısı ile birleşen bu rapora göre taşınmaz ormandır. Bozma kararında 3 uzman bilirkişi denilirden 3 yüksek orman mühendisinden oluşacak uzman bilirkişi kurulundan sözedilmiştir.
Bu bozmanın gereği yapılmadığına göre davalı taraf lehine kazanılmış bir usulü müktesap hakkın doğduğundan da söz edilemez. Davalı adına zilyetlik yolu ile taşınmaz kaydedilmediği Tapu Müdürlüğünce bildirilmiş olsa dahi yukarıda değinilen olguya göre 463-464-465-466-467 sayılı parsellerin öncesinin değinilen olguya göre 463-464-465-466-467 sayılı parsellerin öncesinin bir bütün olduğu yerel bilirkişilerce açıklanmış olup bunların tamamının toplamı nazara alınarak 3402 sayılı Yasanın 14 ve 17. maddesindeki miktar sınırlaması ve diğer koşulların değerlendirilmesinin yapılması gerekirdi ki, bu husus da nazara alınmamıştır.
Bütün bu yönler gözetilmeden davanın reddi yoluna gidilmesi ve bu hükmün onanması olanaksızdır.
Yukarıda açıkladığım nedenlerle Hazinenin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASI, gerektiği inancı ile çoğunluğun onama yolundaki düşüncesine karşıyım; karar katılmıyorum.
 
İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • Clicking Here TLO lookup 
  • 02.05.2025 08:42
  • 2. küçük dairemde kira artış anlaşmazlığı 
  • 29.04.2025 15:42
  • Sözleşmede anarak whatsapp yazışmalarının yasal bildirim kanalı ilan edilmesi. 
  • 29.04.2025 00:17
  • Sözleşmedeki "görüş alınarak" ifadesi, görüşü alınan tarafa eylemi engelleme hakkı verir mi? 
  • 29.04.2025 00:03
  • [Babalık davaları] Evlat edinilen çocukların eski baba adı değişimi hk. 
  • 27.04.2025 11:06


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • YARGITAY KARARLARI :
    İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

    Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

    İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini