 |
T.C.
YARGITAY
14. Hukuk Dairesi
E: 1989/4452
K: 1989/8810
T: 24.10.1989
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Davacı S.H. vekili tarafından, davalılar aleyhine 21.2.1986 gününde verilen dilekçe ile kişisel hakka dayanarak tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan muhakeme sonunda; davanın reddine dair verilen 17.3.1989 günlü hükmün Yargıtay'ca, duruşmalı olarak incelenmesi davacı S.H. vekili tarafından istenilmekle, bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
KARAR : Dosya kapsam ve toplanan deliller itibariyle, ... 1. Noterliğince 31.5.1983 gün ve 24389 yevmiye numara ile re'sen düzenlenen sözleşme ile arsa sahibi H.E. ve yüklenici İ.G.'nün 1499 ada 1 parsel sayılı taşınmaza kat karşılığı inşaat yapılması, 8 daireli olarak yapılacak binanın üç dairesinin arsa sahibi ve 5 dairesinin yükleniciye ait olacağı hususunda anlaştıkları, yüklenici İ.G.'nün kendisine kalan dairelerden 1 nolu daireyi S.H.'ye sattığı, satış bedeline mahsuben bir milyon liranın ödendiği, inşaat bitimi tarihinde T. Emlak Kredi Bankasından alınacak kredi ile 2.750.000 lira arta kalan satış bedelinin ödeneceği, davalı İ.G.nün isteği üzerine henüz kredi alınmadan kendisine üçyüzbin lira daha tediye olundğu, inşaatın yapıldığı, davacı S.H.'nın satın aldığı 1 nolu daireye yerleştiği ve kendiliğinden bu yere yüzellibin lira masraf yaptığı, kendisinden bir milyon liralık ek ödeme istenmesi üzerine taraflar arasında uyuşmazlık çıktığı, sözü edilen bankadan kredi alma olanağın doğduğu halde tapu kaydının davacı S.H.'ye devredilmemesi nedeniyle gerekli konut kredisini almadağı ve ona arta kalan borcunu ödeme olanağının sağlandığı, buna rağmen bilahare arta kalan borcu depo etmek istemine rağmen bu hususun meskut bırakıldığı anlaşılmıştır.
Davalı İ.G., binayı yapmakla kat karşılığı inşaat sözleşmesinden doğan edimini yerine getirmiş, ve kişisel hak kazanmıştır. Davalı yüklenici İ.G. bu kazandığı kişisel hakka dayanarak mülkiyetin kendi adına nakledilmesini istemesi mümkün olduğu gibi Borçlar Yasasanın 162 ve onu izleyen maddeleri gereğince sözkonusu kişisel hakkını temlik edebilir ve bu temlik işleminin yazılı olarak yapılması yeterlidir. Nitekim, yüklenici İ.G., 5.10.1984 günlü sözleşme ile kişisel hakını S.H.'ye temlik etmiştir. Yukarıda belirtilen yasa hükmü uyarınca bu temlik işlemi geçerlidir. Davacı S.H. yüklenicinin kişisel hakkını temellük eden kişi olarak bu hakkı, gerek yükleniciye ve gerekse arsa sahibine karşı ileri sürme olanağını haizdir. Diğer bir deyimle bir numaralı dairenin mülkiyetinin adına nakledilmesini isteyebilir. Bu itibarla, 5.10.1984 günlü daire satış sözleşmesinin geçerli ve bunun sonucu olarak davanın dinlenme olanağının var olduğu, arta kalan satış bedelinin hesaplanarak bulunacak miktarın Mahkeme veznesine veya tayin edilecek tevdi mahalline yatırması için davacı veya vekiline uygun bir önel verilmesi ve hasıl olacak sonuç dairesinde bir hüküm kurulması gerekirken yazılı olduğu üzere davanın reddi, doğru görülmemiştir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin yerinde görülen temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 11.000- lira duruşma vekalet ücretinin davalılar İ.G. ve H.E.'den alınarak davacı S.H.'a ödenmesine 24.10.1989 gününde oybirliğiyle karar verildi.