 |
T.C.
YARGITAY
14. Hukuk Dairesi
E: 1989/3846
K: 1989/7553
T: 19.09.1989
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Davacı Hadiye S. vekili tarafından davalı Hasan Y. aleyhine 22.12.1988 gününde verilen dilekçe ile ferağa icbar suretiyle tescil istenmesi üzerine yapılan muhakeme sonunda; davanın reddine dair verilen 10.4.1989 günlük hükmün Yargıtayca, duruşmalı olarak incelenmesi davacı Hadiye S. vekili tarafından istenilmekle, gereği düşünüldü:
KARAR : Dosya kapsamı ve toplanan deliller itibariyle, Ankara 18. Noterliği'nce düzenlenen 28.6.1988 ve gün 29809 yevmiye numaralı satış vaadi sözleşmesi ile Hasan Y., Çankaya ilçesi, Dikmen Mahallesinde kain ve imarın 4816 ada, 8 parsel sayısında kayıtlı taşınmazına yapılan binadaki 9 numaralı daireyi Hadiye S.'a satış vaadinde bulunduğu, gerçek satış bedeli 37.500.000 lirayı aldığı, söz konusu daireyi davacıya teslim ettiği; iskan raporunun alınmadığını, kat irtifakı veya kat mülkiyetinin kurulmadığını bahane ederek ferağ takririni vermeye yanaşmadığı, davacı Hadiye S.'ın satınaldığı tarihtenberi sözkonusu dairede malik sıfatıyla oturduğu anlaşılmıştır. Davalı Hasan Y., inşaatı müteahhit oğlu Hüseyin Y.'ın yaptığını bildirmiş ise de, davalının taşınmazın tamamına malik olması, 6.3.1989 günlü dilekçede dairenin tapusunu vermeyeceğiz diye iddiada bulunmadıklarının belirtilmesi ve bu suretle dava konusu dairenin davalıya aidiyetinin ikrarı; davalı, 9 numaralı daireyi davacıya satmakla, onu kendi taşınmazına ortak etmek istediğine ilişkin kuralın mevcudiyeti, ayrıca davacı Hadiye S.'ın hukukunu korumak ve bu nedenle çekişmeli daireyle ilgili tapu kaydının adına intikalini istemek sözleşmeden doğan kişisel hakkı olması karşısında, davanın dinlenme olanağı vardır. 4816 ada, 8 parsel sayılı taşınmazla ilgili olmak üzere iskan raporunun alınmaması, kat irtifakının veya kat mülkiyetinin kurulmaması davanın dinlenmesine engel teşkil etmez. Bu itibarla, 24.4.1978 gün ve 1978/3-4 sayılı içtihadı birleştirme kararında belirtilen esaslar gözönünde tutularak 4816 ada, 8 parsel sayılı taşınmazdaki binanın ve çekişmeli dairenin dava günündeki değerlerinin mahallen uzman bilirkişiler aracılığıyla saptanması, bu iki değer arasında orantı kurulması, orantı sonunda bulunan payın davacı adına tesciline karar verilmesi ve arta kalan payın davalı uhdesinde ipkası gerekirken yazılı olduğu üzere davanın reddi doğru görülmemiştir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin yerinde görülen temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 19.9.1989 gününde oybirliğiyle karar verildi.